Hikayenin sahibi
“sevgi neferi” nickli
İnci Sözlük yazarıdır.
Hikayenin
çıkış zamanı: 27/12/2014 21:55
•
• • • • PART 1 • • • • •
Geçen aydan
bu yana yaşanılan 22 günlük bi musallat olayını bi arkadaşımın ağzından size
akataracağım beyler. olay gerçek. kurgu falan değil. şuan yanımda o da. derin
derin bakıyo ekrana amk. şuan yazdıklarımı okuduğu halde tepki vermiyo piç.
görüyorum yazdıklarını devam et diyo amk. öldürcek beni bu piç. neyse beyler.
rezervleri alın. kemerleri bağlayın. şimdi yazıyorum kendim yaşamış gibi
yazıyorum ama olayı bizzat kendisi yaşadı. benim yanımda kalıyo 3 gündür.
finallerden önce geldi yanıma benim evde kalıyo. gerçek ismini vermemi istemiyo
o yüzden murat diyelim biz beyler murat olarak tanıyın bu arkadaşı. olay bu
arada bursada yaşandı beyler. olayı bursada bir öğrenci evinde yaşadım. evin
konumu şehrin çok dışında kalmıyordu. insanların bol olduğu bir yerdeydi. ıssız
bir yer değildi. evde 3 kişiydik. okula gider gelir arada bira rakı yapardık
kendi halimizde takılan tipik üniversiteliydik. tanışalı iki yıl olmuştu bu
dostlarla. tabi sonradan işin şekli değişti. kendileri dini yönden pek zengin
değillerdi tıpkı ben gibi. yaşama amacımızı kaybetmiş gibiydik. son bir yıldır
iyice abarttılar. bazen saçmaladılar evin içinde. hayat kadını getirip birlikte
oldular. herşeyi yaptılar. tabii ki bende yaptım. odanın ortasına sıçtığı bile
oluyordu ahmetin bazen(ahmet ismi de hayali arkadaşlar). tabi sarhoşken
saçmalıyordu böylesine. bizde o piçin arkasını topluyorduk. anlayacağınız evi
bok götürüyordu. 3 ünili cenabert yaşayıp gidiyoduk. bunlar birgün evi
temizliğe kalktılar hayırdır lan siz piçler bokun içinde yaşamayı çok
seviyodunuz ne ayak aq sabahın köründe makinayı açmışsınız dedim. kanka kızlar
gelecek dediler. ne kızı olm dedim. bunların bölümde hatun boldu ahmetin tipide
iyiydi ayartıyodu yani piç. kanka bizde kalacaklarmış bu gece 4 kız geliyo eve
parti var dediler. dedim sikeyim partinizi orospu çocukları uykumu böldünüz.
herşey o geceye kadar çok iyi gidiyodu beyler. bunlar her tarafı pırıl pırıl
yaptılar sırayla duşa girdiler saçlar başlar. kokular. tam ibne havasına
büründüler. oturduk oturma odasında koltuklara gülüşüyolar acaba sikebilecek
miyiz falan gırgır şamata. ben pek o olaylara ısınık bakmıyordum. bi öğrenciyle
birlikte olmaya başa bela amk. ahmet ve enese göre ben daha sakin kalıyordum
yanlarında. neyse saat akşam 8.30 gibi zil çaldı. ahmet gitti kapıyı açmaya
işte gülüşler naber sesleri falan dördüyle sarıldı öpüştü felan geldiler
içeriye kalktık enesle hoşgeldiniz felan hepsi ip gibi kanepenin birine
dizildiler. güzelde kızlardı lan şimdi. 3 ü at gibiydi biri ortaydı. o ortadan
başımız belaya girdi ya zaten amk. ahmetle tanışıyolardı biz yabancı kaldık
yanlarında ilk bi saat tanışma konuşma faslı felan filan. alışmaya çalıştılar.
sonra alışınca ceketlerini çıkardılar felan. astım hepsinin kini vestiyere.
sonra ne yapalım felan dediler. açız felan dediler. dominostan 3 büyük boy
pizza söyledik onu yedik. ahmet piçi viski almıştı sabahtan. onu getirdi içer
misiniz felan. kızlar birer bardak aldılar biz tabi götürdük ama çakır keyfi
olacak kadar. türkler hala anlamadı bu olayı. içki zevk için içilik sarhoş
olmak için değil. iyi ki de olmamışım. tabi gece saat 12 yi gördü uykumuz yok
napsak felan. dediler film izleyelim dedik ne izleyelim korku filmi. 4 kızın en
sağındaki kız pek konuşmuyodu it gibi etrafa bakıyodu şüphelenmiştim o
kaltaktan. ne izleyelim ne izleyelim hadi dediler dabbe cin çarpması izleyek.
dedim ergen misiniz olm inanıyo musunuz öyle şeylere ben korkmam ki dedim
güldük felan. herkes gülüştü. tek o orta tipli it bakışlı kız çok ciddi bi
şekilde korkman gerekir dedi. yutkundum şöyle bi. bakışlarıyla sikiyordu beni
amk orospusu. ha öyle mi felan dedim bozmadan. neyse açtık beyler izliyoruz.
ben ahmet de pek bişey yoktu enes hafiften koluma sarılmaya başladı ses etmedim
korkmuştu piç napıyım. kızlar zaten yusuf yusuf. orta tipli kız. dur la buna bi
isim verelim. dilan diyelim. bu dilan denen amk evladı da izliyodu. izlerken
korkunç sahneler sonrasında benim suratıma bakıyodu. ardından enesle ahmetin.
psikopat mı bu diye düşünmeye başlamıştım devam ederse evden kovacaktım. film
bitti sonunda benle ahmet uyukluyo gibiydik. enesin gözleri korkudan sincap
gibi açılmıştı zaten. kızlarda baya etkilenmiş belli ki ahmet en güzeline
korktuysan beraber yatalım mı dedi. kız da gülerek oldu canım salak şey deyip
hafifçe tokat attı yüzüne. herşey yolunda gibi görünüyodu. pitbull bakışlı
dilan evi incelemeye devam ediyordu. dedim dilan sen nasılsın etkilendin mi
felan ağzını arıyordum orospunun. yoo gayet iyiyim ben alışkınım dedi. muhabbet
ailelerden açıldı napıyolar ne ediyolar. dilana geldi sıra. babamı kaybettim
dedi. hayırdır başın sağolsun neden dedik. kalp krizi geçirdi dedi neden dedik
kronik bi hastalığı felan mı var dedik. üç harfliler yüzünden dedi. ilk başta
şaka yaptığını sandık. gülecek gibi olduk gülemedik hele ben zor tuttum kendimi
kızın babası ölmüş. nasıl ya felan dedik. boşverin dedi. onu öldürenlerden
hıncımı alacağım dedi. bizde baktık şöyle bi tamam dedik sakin ol falan
siklemedik pek malın biri dedik. ben dayanamadım tabi. nasıl alacaksın dedim
anlatsana biraz detaylıca dedim. içlerinden birini öldürdüm bunlar bi kabile
dedi. şimdi benim peşimdeler ya onlar ya da ben dedi. biz donduk kaldık amk.
kızlar ağzı açık dilana bakıyolar. kızda o kadar ciddi ki. inanasım gelmiyodu
kız numara yapıyo olabilir ya da şizofren felan olabilirdi. dedim nasıl
öldürdün. içlerinden biri içime girdi. içimde yaşamaya başladı. dedim içimden
bi siktir git ne diyosun sen dedim amk. bunlar enerji dedi. görünmeyen bi
enerji alanı üç harfliler dedi. nerende yaşıyodu içinde dedim sırtımda dedi.
şöyle bi da yutkundum amk. ee ne oldu sonra dedim. hayatım değişti hiçbişey
yapamıyodum dedi. namaz kıldırmıyodu hiçbişey yaptırmıyodu. köyde kalıyodum en
son evimizi yaktılar bizde buraya yerleştik dedi. bi hocaya gittim işin ilmini
bilen bi hocaya içimdekini öldürdü dedi. dedim hocaya niye musallat olmadılar
peki. dedi o kendini korumasını biliyo yaklaşamıyolar onun yanına. adam herşeyi
çözmüş. bu işin ilmini biliyo dedi. yani onlarda sana musallat oldu öyle mi
dedim. evet dedi. kendini nasıl koruyosun dedim. hoca muska tarzı şeyler yazdı
o şekilde korunuyorum şuan bende o ilmi öğreniyorum dedi. iyice tırsmaya
başlamıştım. inanmıyordum ama ürkütüyordu amk. sonra bi an dedim sikerim la
yalanını içimden. dalgaya almaya başladım bunu demek öyle ha ahahahahah falan
güldüm herkes gülmeye başladı. dilan it bakışıyla beni ezmeye devam ediyodu.
ben göte giren şemşiye açılmaz misali daşşağa aldım demek üç harfililer içine
girdi ve sende onu öldürttün demek ha ahahahahah falan dedim. bu lavaboya
gidebilir miyim dedi tam o sırada evet tabi nerede dedi kapıdan çık sağa dön
koridorun sonunda solda dedim tamam dedi ve gitti. lavaboya felan gitmemiş amk
meğersem. sonradan öğrendik ne olduğunu. birkaç dakika geçti geldi tekrar. konu
değişti başka şeyler konuşmaya başladık gece 3 gibi bunların yataklarını kurduk
uyudular bizde üç sap uyumaya gittik odaya. sabah uyandık. kahvaltı yaptık
felan bunlar çok teşekkür ettiler felan yolladık hepsiyle sarıldım dilan
piçinin elini sıktım sadece. bunlar gittiler biz de etrafı toparladık felan
oturduk enesle ahmetle başladılar gene sikemedik amk teh felan. benim canım
sıkılmaya başlamıştım dilanın o ciddiyeti ve bakışları aklımdan çıkmıyodu. bi
de bunaltı gelmeye başladı evin içinde bana. dedim gelin lan çıkalım bugün
takılalım dedim. haftasonuydu. tamam dediler. akşama kadar dışarıdaydık. içimde
anlatılması imkansız bi his vardı. sanki bişey kalbimi sıkıyordu nefes
alamıyordum amk. eve geldik. tabi içimdeki kötü his devam ediyordu. eve
girdiğimizde şok bi manzarayla karşı karşıya kaldık. evin tüm ışıkları açıktı. dedik lan noluyo kim var evde. evde ki kim
diye bağırdık ses seda çıkmadı. banyodan su sesi geliyodu. duşa kabinin suyu
açıktı şarıl şarıl akıyodu. mutfağa geçtik dolaptaki tüm çanak çömlek yere
inmişti. hepsi herşey. oturma odasında yatak odasında sorun yoktu. şok
geçiriyoduk evin içinde enes zaten sıçmıştı. çıkalım gidelim evden diyodu
sokakta yatalım. dedim lan saçmalama. gittim korka korka banyodaki suyu
kapattım ışıkları söndürdüm mutfağa girdik. tekrar yerleştirdik herşeyi. kim
yapmış olabilirdi bunu ya da ne yapmış olabilirdi. bu soruları soruyorduk
kafamızda. olayın şokunu halen atlatamadık. herşeyi yerleştirdik. içimdeki o
kötü his devam ediyordu. enesle ahmete sordum böyle böyle sabahtan beri içimde
inanılmaz bi sıkıntı var sizde de var mıydı uyandığınızda ya da gün içinde yooo
yoktu dediler. iyice tırsmaya başladım neden sadece bende amk ? dolapta üç beş
bira vardı içtik. dedim anlattım derdimi bana bişey oldu dünden sonra kızlar
gittikten sonra beyler napıcaz dedim. geçer dediler sıkma canını amk biri oyun
oynuyo bizle heralde dediler. neyse odaya gittik üçümüzde. bi ranza bi de baza
var. ben ranzanın altında uyuyorum enes üstümde ahmette baza da uyuyo sağ
tarafta. ışığı söndürdük kafayı koyduk yastıklara uyumaya çalışıyoruz. tabi o
sırada konuşuyorduk başka şeylerden kafamızı dağıtmaya çalışıyoduk bi süre
sonra uyumuşuz. gece 2.30 gibi kapı zili çaldı. ısrarla çalıyo zil. ısrarla.
uyandık üçümüzde noluyo amk gecenin bu vaktinde diye. nefes nefeseyiz. olayın
şokunu halen atlatamadık. herşeyi yerleştirdik. içimdeki o kötü his devam
ediyordu. enesle ahmete sordum böyle böyle sabahtan beri içimde inanılmaz bi
sıkıntı var sizde de var mıydı uyandığınızda ya da gün içinde yooo yoktu
dediler. iyice tırsmaya başladım neden sadece bende amk ? dolapta üç beş bira
vardı içtik. dedim anlattım derdimi bana bişey oldu dünden sonra kızlar
gittikten sonra beyler napıcaz dedim. geçer dediler sıkma canını amk biri oyun
oynuyo bizle heralde dediler. neyse odaya gittik üçümüzde. bi ranza bi de baza
var. ben ranzanın altında uyuyorum enes üstümde ahmette baza da uyuyo sağ
tarafta. ışığı söndürdük kafayı koyduk yastıklara uyumaya çalışıyoruz. tabi o
sırada konuşuyorduk başka şeylerden kafamızı dağıtmaya çalışıyoduk bi süre
sonra uyumuşuz. gece 2.30 gibi kapı zili çaldı. ısrarla çalıyo zil. ısrarla.
uyandık üçümüzde noluyo amk gecenin bu vaktinde diye. nefes nefeseyiz. yine
kalktık ayağa. benle ahmet pek belli etmesekte enes altına sıçıyordu. benim
korkum azalmaya başlamıştı nedense. ama içimde ki sıkıntı git gide artıyordu.
oturma odasının lambası açıktı tv de açıktı en sonra kapattığımız kanaldaydı.
bi film vardı örümcek adam mıydı neydi amk. kumandayı aldım kapattım fişide
çektim. oturduk sabaha kadar konuştuk bu konuyu noluyo lan böyle diye. ben
anlattım dilan piçinde bişeyler var beyler bakışlarını falan görmediniz mi
ahmet evet bakışlarıyla sikecekti bizi dedi. o da farketmiş. olayları konuşmaya
başladık işte. ilk geldiler felan. film izlendi yemek yendi. bi detay çarptı
sonra beynimizde şimşekler çaktı. dilan tuvalete çıkıyorum diye odadan çıkmıştı
onu tam taşşağa aldığımız anda. dedik lan acaba bişey mi yaptı dedik. enes dedi
bence bu kaltak büyü yaptı bize dedi. dedim siktir la inanmıyorum öyle şeylere
ben dedim. ahmet de inanmış gibiydi. bi bakalım lan eve ne var ne yok çıkaralım
dışarıya bişey koydu bence bu dedi. tamam lan dedim. bakalım. aramaya oturma
odasından başladık. gece burada uyudular gecede bi boklar çevirmiş olabilir
diye. halı altlarına. kanepe altarına duvarlara koltukların içlerine aralarına
tv nin altına. her yere baktık bakmadığımız yer kalmadı. tuvalete baktı
havalandırma deliğine felan hiçbişey yoktu orada da banyoda da öyle. sıra bizim
odaya geldi. yataklara kitap aralarına yastık aralarına halı altına her yere
baktık. bişey çıkmadı. son bi yer soba deliği vardı plastik bişeyle kaplı orayı
çarptı gözüm sanki tam yerine oturmamıştı. bi açtım bi de ne göreyim amk bi
muska yanında böyle bantlanmış bi paket aldım çıkardım beyler bakın dedim
döndüler elimdekileri görünce şoka girdiler. muskayı bi kenara bıraktım paketi
açtım ellerimle. bi kağıt arapça harfler var bişeyler yazıyo. bi de bi parça
baksır. ellerim titremeye başladı benim baksırım bu lan dedim nereden buldu olm
bu kız nasıl koydu nasıl etti dedim. lan orospu çocukları siz mi verdiniz yoksa
dedim. ikiside titremeye başladı yok aga biz yapmadık felan. şok geçiriyodum.
Dedim olm bak iyi düşünün ananızı sikerim nereden buldu bu kız bu baksırı ?
Bağırıyodum yüzlerine. Yemin ederiz bilmiyoruz dediler yusuf yusuftular. Bende
tabi düşünsenize baksırınız arapça yazılar olan şekiller olan bi kağıdın
arasında paketlenmiş. Herşeyin sebebi buymuş demek ki. Beyler dedim yarın ilk
iş dilan orospusunu buluyoruz. Yatak açtık üçümüzde yan yana sıkıştık uyumaya
çalıştık uyumuşuzda. Sabah oldu direk giyindik çıktık evden koşarak üniye.
Ahmete dedim ara şu dilanın arkadaşlarını numarasını bul. Aldık numarayı
arıyoruz arıyoruz açan yok eden yok. Bölümünün olduğu fakülteye gittik.
Gelmemiş okula. Çantama almıştım büyüleri. Dedim eee ne yapıcaz şimdi ? Bu
kızın benimle derdi ne niye durduk yere büyü yapıyo ne alıp veremediği var neci
olm bu kız diye bağırıyorum sinir krizi geçirdim kampüste. Dedim ne yapalım ne
edelim enes bi hocaya gidelim dedi cami hocasına mı gidelim dedim o da olur
dedi en yakın bi camiye gittik öğle ezanına yakın hoca içerideydi çağırdık
anlattım durumu böyleyken böyle hocam elim ayağım titriyo ama bi yandanda aldım
büyüyü çantadan çıkardım gösterdim Adam
içinden euzu besmele çekti ki nasıl derinden altıma sıçtım iki üç saniye baktı
al şunu dedi tutuşturdu elime size bi numara vericem acil onunla görüşün vakit
kaybetmeyin dedi aldık numarayı çıktık oradan. dedim arayalım mı arama felan
dur dediler bana niye dedim bence dilanı bulmalıyız son çare o numara dediler
eve geçtik oradan kızlarıda çağırdık beraber girdik içeri yine mutfaktaki kap
kacak yerdeydi herşey darmaduman. Kızlar çığlık attılar koşarak odaya girdiler
ardından bizde girdik kapıyı kapattık olayları anlattım. Şu dilanı anlatın bana
dedim neci bu orospu evladı? kızlar anlatmaya başladılar. böyle böyle köyde
evleri yanmış buraya taşınmışlar evimde kalıyorum demişti bize. nerde bunun evi
biliyo musunuz dedim ? bilmiyoruz biz hiç sormadık. noldu sana böyle sen iyi
misin demeye başladıkları anda banyodan şarıl şarıl su sesi gelmeye başladı. bende
korku azaldı sinir öfke arttı yeter artık ulan moduna girmiştim. herkes gerildi
sustular kızlar biz gidiyoruz yeter artık demeye başladılar. onları kapıdan
çıkardık ahmetle enes birbirine sarıldı gitti oturma odasına. bende lambaları
aça aça gittim banyoya kapattım suyu. içimde ki sıkıntı en son noktaya
ulaşmıştı artık. tam kapattım arkamı döndüm yüreyecem. boynumda bi ürperti
hissettim. bişey dokundu sanki. yanımda bişey vardı sanki hissettim bunu.
çakılı kaldım resmen. artık inanmaya başlamıştım. kafamı uzatıp enesi çağırdım
geldi. dedim lan gusül abdesti nasıl alınıyo. anlattı piç. ilk kelime-i şehadet
getirdim sonra banyo yaptım. en son gusül abdesti almaya geldi sıra. hayatımın
en zor anıydı diyebilirim beyler. elim suya gitmiyor zorla götürüyorum.
besmeleyi zorla çekiyorum içimde bişey aldırmamaya çalışıyor. ağzıma suyu götürüp
gargara yaparken ensemde yine aynı şeyi hissettim bi ürperti geldi arkama
bakmaya korkuyodum bi yandan da öfkeliydim kafamı çevirdiğimde bişey yoktu.
devam ettim almaya. aldıktan sonra kapıyı açıp enes bana bi havlu getir diye
bağırdım. ahmetle ikisi geldiler. ellerinde havlu. beti benzi atmıştı
ikisininde noldu lan dedim. çık bi birader konuşmamız lazım dedi. kurulandım
giyindim. gittim yanlarına hayırdır lan ne bu haliniz birader? enes konuşmaya
başladı. sen banyodayken biz yatak odasına geçtik yataklara uzandık bu konuları
konuşuyoduk ne yapıcaz ne edicez felan. eee dedim noldu olm anlatsanıza.
gardıropun kapısı açıldı biz döndük baktık sadece. içinden dilan çıktı. baş örtülüydü.
uzundu. üzerinde uzunca bi harry potter yeleği gibi bişey vardı bembeyazdı.
çıktı bildiğin gardıroptan. sonra bize beş saniye kadar yüzünü ekşite ekşite
baktı. sonra kapıyı açtı odadan çıktı kapıyı da güm diye vurdu. kapı
kırılacaktı amk mutlaka duymuşsundur dibinde oldu olay banyodan duyarsın o sesi
duymadın mı dediler. hayır dedim. şok geçiriyordum. biz bu evden gidecez yarın
dediler. dedim beni bırakacak mısınız orospu çocukları hani kardeştik ? ahmet
bağırdı sikerim kardeşliğini senin yüzünden başımıza gelmeyen kalmadı dedi.
ahmet kafayı yiyecekti çok sertti çok korkmuştu herşeyi saydırdı. tamam dedim
siktirin gidin o halde. gardıroptan eşyalarınızıda alın gelin dedim gittik
odaya gardıropu açtım içi ful elbise amk kol soksan girmez nasıl çıkmış olabilirdi
oradan? neydi çıkan? noluyordu bu evde? aldılar topladılar eşyalarını. düzelene
kadar yokuz dediler. bende eyvAllah dedim. gittiler birlikte uyudular oturma
odasında bende tv açıp izledim. kapılar çarpıldı sular açıldı yerimden kalkıp
siklemedim bile gece boyunca. musallatın 2. gününde gidiyolardı piçler. içimde
değişik bi his vardı. korku azdı ama her an altıma sıçarbilirmişim gibi. içimde
ki sıkıntı hala devam ediyodu katlanarak. düşündüm gece boyunca. dilan neden
böyle bişey yapsın? neden sebebi ne? saçma sapan bi dalga yüzünden bi dakikada
yapıp oraya koyamazdı o büyüyü. daha önceden hazırlamış. eve geleceklerinde
eline fırsat geçmişti. baksırımın parçasını nasıl elde etmişti. anlattıklarına
göre gardıroptan çıkan şey ne olabilirdi? yarın onlarla birlikte evden çıkıp
hocanın verdiği numarayı arayacaktım. sabah çıktık direk. hadi görüşürüz felan
dikakt et kendine laflarıyla postayı koydular bana piçler. giderken enesin
yüzünde bi endişe vardı farketmiştim. neyse beyler saat 10 civarıydı. elime aldım
numarayı yazdım bi parka oturdum. aradım. 40 lı yaşlarda biri açtı numarayı
efendim dedi. bende başladım kusura bakmayın ama böyle böyle bi olay var ..
camisi hocasına götürdüm bana sizin numaranızı verdi yardım edin lütfen çok
zordayım dedim. korkma evladım ... mudanya/bursa diye bi adres verdi buraya gel
dedi. gittim beyler neyse. bi apartman dairesiydi verdiği adres. çıktım 4.
kata. çaldım zili. hoşgeldin dedi. hoşbulduk amca dedim içeri girecektim dur
dedi. bekle öylece dedi. sonra yüzüme baktı. gözlerimin içine. napıyo bu amk
dedim içinden. ağzından bişeyler mırıldandı gel içeri şimdi dedi. çıkardım
ayakkabıları girdim içeriye. içeride bi huzur kokusu vardı sanki amk. loş bi
ortamdı. her yerde levhalar. kurandan alıntılar. Allahın isimleri felan. oturdu.
dizlerinin üstüne otur dedi oturdum önüne anlat şimdi olayı en başından dedi.
herşeyi anlattım nasıl yaşadığımı ne yaptığımı kızların geldiği geceyi dilanın
hareketlerinden tutun gardırop olayına kadar herşeyi anlattım. gözlerini
kapatmıştı. ellerini yüzüme koyup dinliyodu. anlattıklarım bitti. suskunluk
vardı etrafta. dedim hocam ne olacak. sus dedi. sustum. abartmıyorum 5 dakika
boyunca sustuk o şekilde kaldık. gözlerini açtı ellerini çekti. büyüy getirdin
mi yanında dedi. almıştım yanımda çantamdaydı. getirdim hocam dedim çantadan
çıkarıp önüne koydum. baksırı bi kenara ayırdı. kağıtta yazanları okumaya
başladı. şekiiller felan vardı. simgeler. onları inceleri. bu senin iç
çamaşırın dedi. evet hocam dedim. senden bi parçayı alıp cinleri sana musallat
etmiş evladım dedi. neden hocam neden yapsın böyle bişeyi dedim. bilmiyoruz ama
öğrenicez bu çok güçlü bi büyü dedi. dedim ne olacak hocam bana. sana kafayı
yedirtmeyi amaçlıyo. sana musallat olan bi kabile. çok güçlüler 4 kişiler 3 ü
erkek 1 i dişi dedi. ben ağzım açık dinliyorum hocayı. yutkundum şöyle bi. ne
yapmam gerekiyo hocam nasıl kurtulacam bundan dedim. dilanı bulup
yüzleşmelisiniz sen dilan ve onlar dedi. dilanı bul dedi. sana bi muska yazıcam
boynuna as dedi. yarım saat kadar uğraştı muskayla. yaptı. astı boynuma.
temizsin değil mi dedi. temizim hocam dedim. herhangi bi ücret var mı dedim
güldü. duaların yeter dedi.
•
• • • • PART 2 • • • • •
Biraz daha
konuştuktan sonra çıktım oradan. dilanı bulmalıydım nasıl bulacaktım o orospu
çocuğunu? enesi aradım. böyle böyle anlattım okulda mısınız dedim evet dedi.
dilana baksana bi okulda mı dedim tamam ben seni arıycam dedi. 21 dk sonra
aradı. okulda çabuk gel dedi. hemen atladım gittim üniye. aradım nerede şuan
dedim. fakülte kantininde oturuyo kendi başına dedi. tamam dedim gittim masada oturuyordu
orospu çocuğu. gitti oturdum. bana bakmaya başladı o şeytani bakışlarla. nesin
lan sen dedim. sonra kahkaha atmaya başladı. millet bize baktı. son
sinirliydim. yumruğu vurdum masaya nesin lan sen diye avazım çıktığı kadar
bağırdım. millet döndü bizi izliyo. kafayı yemek üzereydim. yine o şeytani
bakışlara büründü. onu elifi elimden almadan önce düşünecektin dedi. bi dakika
bi dakika elif ? dedim. eski sevgilin dedi. sanane kızım eski sevgilimden dedim
tanımıyorum etmiyorum seni o da tanımıyordu seni dedim. hem şuan ayrıldık
derdin ne benle lezbiyen misin dedim ? gülümsedi. başını neyin içine
soktuğundan haberin yok dedi. elifi sen daha tanımıyosun dedi. şok geçiriyordum
ne diyordu bu kız amk ? elif taşınıp gitmişti başka bi memlekete. kafayı
yiyecektim. nesin kızım sen dedim. kalk şurdan bi çıkalım dedim kolundan tutup
sürükledim önünde dışarı çıktık. seni öldürürüm kızım üç gündür ben ölü hayatı
yaşıyorum ne yaptın bana dedim. seni öyle bişeyin içine soktum ki herşey bana
bağlı dedi. eğer ben yenilirsem sende yenileceksin eğer ben yenersem sende
kurtulacaksın. ne yaptın dedim ? bana musallat olan kabileyle anlaşmaya
çalıştım beni bırakmalarını sağlayıp senin başına devirecektim herşeyi. ama
yemediler. üstüne sana da musallat olmuşlar deyip kahkaha attı ruh hastası
orospu çocuğu. ne demek lan bu şimdi ben yenersem sende yenersin felan ? bu çok
güçlü bi ifrit kabilesi hepsi ifrit binlerce yıl yaşamışlar dedi. lan bak
sıfatını sikerim senin dedim bağırmaya başladım iyice kafayı yiyecektim. elifle
ne alakası var tüm bunların dedim ? o baksır parçasını bana veren elifti aylar
önce dedi. başımdan aşağı kaynar sular döküldü. neden versin elifin benimle
sorunu yoktu ki dedim. sen öyle mi zannediyosun dedi. anlat ulan orospu çocuğu
dedim kolunu sıkıyorum kızın kıracak gibiydim. elif seni hiç sevmedi. ruh
hastasının tekiydi. insanlarla oynardı. bende ona aşıktım. seninle çıkmaya
başladığı zaman çok kıskanmıştım dedi. onu seviyordum ama belli etmiyordum dedi
arkadaştık o da büyü işlerini bu ilimleri biliyodu seninle oynadı felan dedi.
şok geçirmiştim. seni orospu lezbiyen dedim. gülümsedi yine. sinir krizi
geçirmek üzereydim. dedim nasıl yapacaksın nasıl kurtaracaksın bizi bu işin
içinden madem yedin bi bok temizleyeceksin yoksa tüm sülaleni diri diri yakarım
dedim. ilk benim yöntemlerimle deniyecez dedi. Benim yöntemlerimle ? dedim
senin yöntemlerini siktirtme pitbull suratlı kurtar bizi bu işin içinden dedim.
akşam bizim eve geleceksin yüzleşicez dedi. iyice tırsmaya başlamıştım. içimde
ki o sıkıntı hala artıyordu. artık boğulma derecesine gelmiştim kızın o
laflarından sonra hızlı hızlı nefes almaya başladım yere yığıldım içten içe
bişey beni öldürüyordu. dilan sadece bakıyodu bana ve gülümsüyodu. öldürsem
yeriydi ama kurtarmam lazımdı kendimi. boynunda ki ne dedi. muska dedim çıkar
onu çabuk dedi. neden çıkarıyım ? sebep ne ? dedim. çıkar yoksa gelmezler
yüzleşmeye dedi. içimden ya sabır çekiyorum. evinin adresini alıp ayrıldım
üniden eve geçtim. biraz uyumam lazımdı eğer uyuyabilirsem akşama kadar. zor bi
gece olacaktı. acaba hiç denemese miydim dilanı tuttuğum gibi hocaya mı
götürseydim diye düşünüyordum. işler sarpa sarabilir diye bu düşünceden
vazgeçtim eve geldim anahtarı sokup kapıyı açtım manzara yine aynıydı. mutfak
yerdeydi zaten hiç kaldırmamıştık tekrar inecek diye. lambalar açık çeşmeler
açık. kapattım tek tek hepsini. muskam boynumdaydı. korkmaya başlamıştım yavaş
yavaş. artık görmemezlikten gelemiyordum. oturma odasına geldiğimde tv nin açık
ve ters dönmüş olduğunu gördüm. ellerim titreye titreye tv yi geri çevirirken
elim tv masasının altına geldi. bi pürüz hissettim. bu ne acaba diye eğildim
bişey göremedim. telefonun flaşını açıp baktığımda gördüklerim karşısında şoka
girmiştim. elif yazıyordu. kazınmıştı. bi idam tahtası üzerinde kollar bacaklar
vardı. elifin resminden kesilmiş kafayı da oraya yapıştırmışlardı. bi anda
attım kendimi yere besmele çekmeye başladım. nefes alış verişlerim hızlandı. o
ürpertiyi yine hissettim o an tam arkamdaydı. korkudan altıma sıçıyordum.
arkama bakmak istemiyordum sanki ensemde biri nefes alıyormuş gibi. sesli bi
şekilde besmele çekmeye başladığım anda vücudum kilitlendi yere yığıldım.
kaburgalarımın çatırdadığını hissetmiştim bişey beni öldürmeye çalışıyordu.
gözlerim açıktı. ellerim serbestti dışarıdan bişey değildi içeriden bişey beni
kemiriyordu sanki acılar içinde yerde kıvranıyodum. bağırmaya başladım. avazım
çıkana dek. gözlerim karardı. ayağa kalkmaya çalıştıkça sanki daha da dibe
batıyodum. içimden besmele çekmeye devam ediyodum. bi süre sonra ayağa kalkmayı
başardım sendeleyerek anahtarı aldığım gibi evden dışarı çıktımıştım. muskama
baktım boynumda değildi. o yüzden böyle oldum iyice hissettirmeye başladılar
kendilerini. dışarıda mı düşürmüştüm ? boynumda bi ince zincirle bağlıydı.
düşmüş olmalıydı bi yerde. kendimde değildim. ellerim sürekli boğazıma gittiği
için bi yerde koparmış farketmemiş olabilirdim. şimdi boku yediğimi hissettim
iyice. uykusuzluktan gözlerim kızarmıştı iyice. aileme haber vermek istiyordum
ama onları da bu işe karıştırmaktan korkuyordum. okula gitmiyordum dersler
aksıyordu hayatım yamulmuştu. çaresizdim gidebileceğim hiç bi yer yoktu
dilandan başka. bi cafeye gittim akşama kadar orada bekleyecektim birazda
kestiririm diye düşündüm. bi çay aldım içerken kafamı masaya dayamış uyumuşum.
bi ara sıçradım. saate baktım 19 sularıydı. 3 saattir tek çayla durmuştum ayıp
olmuştu bi pizza söyledim kola felan derken karnımı da doyurdum çıktım. içimde
çok kötü bi his vardı kötüye gidecekti herşey biliyodum ama bildiğim halde
yapmaya devam ediyordum bişey bunu bana zorla yaptırıyordu. adresi verdiği eve
gittim zili çaldım. kapıyı hemen açtı. it bakışlı dilan gir diye seslendi. evde
tek başına yaşıyodu. ailen nerde dedim. yoklar dedi. nerede dedim bi bakış attı
ki beyler altıma sıçacaktım. cevap vermedi. evi karanlıktı. bi kaç tane lamba
yanıyodu. takip ediyordum. odasına geçtik. ufak gece lambası gibi bişey
yanıyodu. kapıyı kilitledi. muskan yok demi dedi. hayır dedim. halıyı kaldırdı.
mumlar vardı yatağının üzerinde şunları yuvarlaklar şeklinde üç köşeye diz bi
üçgen yap o üçgenin içinden tekrar bi üçgen yap. pentagram çizdirdi mumlardan
hepsini yak dedi bana. yaktım hepsini ışıkları söndürdü. hazır mısın dedi.
altıma sıçıyordum. hazırım dedim. gözlerini kapat ve sakın konuşma dedi. bi
kitap çıkardı. kalın eski bi kitap. arasından bi bıçak çıkardı. bi pentagramın
ortasına bi tas koydu. elini hafif bi çizikle kesip kanını akıttı. bıçağıda
yanına koydu tekrar. içimden dualar okumaya başladım. bana döndü. dua okuma sakın
diye bağırdı. nereden anlamıştı amk ? ödüm kopuyordu zaten her an altıma
akıtabilirdim. kitabı açtı bişeyler mırıldandı seslice. arapça bişeyler.
gözlerim kapalıydı benim sadece nefes almaya çalışıyordum. boğuluyo musun dedi
evet dedim. buradalar dedi. altıma sıçtım aç gözlerini dedi. açtım. yanıma
baktım sağıma soluma bişey göremedim göremezsin dedi. hissediyo musun
varlıklarını dedi. evet dedim. kaç taneler dedi. herzamanki gibi birini ensemde
hissediyordum. bi tane ürperti sırtımda vardı. iki dedim. hayır hepsi burada.
içindekiler biri dişi biri erkek. diğer iki erkekte iki yanında duruyo dedi.
altıma sıçtım sıçacam. ne yapmam gerekiyo dedim. içindekilerle konuşacam sende
dinleyeceksin dedi. beyler. kız hz süleymanın sözleşmesinden doğan yetkiyle sana
sesleniyorum çık yukarı demeye başladı. içimden bişeyler kıvrılmaya başladı.
acı içinde kıvranmaya başladım. sonra bişeyin bilincimi ele geçirdiğini
hissettim. bende görüyordum duyuyordum ama vücudumun hakimeyeti benden
çıkmıştı. dişi olan geldi dedi bana cevap veremedim. çünkü yapamıyordum vücudum
ele geçirilmişti. dilana gerizekalı sen ne yaptığını zannediyosun babanı
öldürdük sıra annende sana da gelecek sıra bizden kurtulamazsın dedim dilana.
ben demiyorum istemsiz bi şekilde bişey diyordu. dilanda kim kimden
kurtulamayacak acaba. hepinizi geberticem. sizi geberticem dedi. sonra dili
değiştirdiler. ne konuştuklarını bilmiyordum ibranice konuşuyorlardı. artık
ölmek istiyordum. beş dakika kadar konuştular. sonra tekrar kıvrandığımı
hissettim. yere yapıştım. etimi kesiyolardı sanki. acıdan gözlerimden yaş aktı.
yavaş yavaş kendime gelirken dilanın mumları söndürdüğünü lambaları yaktığını
gördüm.kendime geldiğimde dilana sen beni neyin içinde soktun diye bağırmaya
başladım. ayağa kalkıp boyuna sarıldım kızın. tutup yere fırlattım altıma alıp
boğazına sarıldım sinir krizi geçiriyodum. kızı boğuyordum. gözlerim kararmıştı
boğazını sıkıyordum. sonra bi an kendime geldim napıyorum lan ben dedim çektim
ellerimi kızdan. öksürmeye başladı manyak mısın sen dedi. bana ne oluyordu
böyle ? tuttum saçından sürükledim duvara yasladım tokat attım bana en başından
anlat olayı orospu çocuğu diye bağırdım. babanı niye öldürdüler neden senin
peşindeler neden beni bu işin içine sürükledin anlat ulan Allahın belası
anlaaaat ! babasına define avcılığı yüzünden musallat olmuşlar. defineyi
sahiplenen cinler bu yüzden babasını öldürüp ailesine musallat olmuşlar küçük
yaşta bu kabile. küçük yaştan beri bu işin içindeymiş. intikam almak için bu
ilimleri öğrenmiş annesiyle birlikte. sonra kabileden bir çocuğu öldürmüşler
annesiyle. işler iyice kızıştıktan sonra kabile bunları öldürene kadar musallat
olmuşlar. dilan denen orospu evladı benim ruh hastası eski sevgilimle tanışıp
ayartmış benimkini. elifte bu işlerle uğraşıyomuş haberim yoktu hiç öyle bi tip
değildi. elif benimle oynamak için çıkmış şizofren piç sonra dilanla anlaşıp bi
büyüyle bu musallat davasını beden değiştirme büyüsüyle bana aktarmaya
çalışmışlar aylar önce tutmamış. elife musallat olmuşlar bu yüzden. o da kaçmış
şehirden. benim baksırımı vermiş önceden. tekrar aynı büyüyü yapmış. bu sefer
beni de işin içine almış. anlayacağınız dilan ben ve annesi büyük bi yarrağı
yemek üzereydik. tekrar bi tokat atıp hastasın sen piç kurusu deyip yatağa
oturdum. ellerimi başımın arasına sokup bu beladan nasıl kurtulacağımı öğrenmem
gerekiyordu. dilan dedim ne var dedi. şimdi ne yapacağız dedim. bilmiyorum
deyip ağlamaya başladı. iyice iyice sıçtım altıma. gittiler mi odadan dedim.
bilmiyorum bizi izliyo olabilirler dedi. bizi nasıl öldürmeyi planlıyolar
dedim. intihar ettirerek dedi. sen beni değil kendini kurtar iki tanesi şuan
içinde ve senin hayat enerjinle besleniyolar dedi. haklıydı. 4 gündür içimde
hep bi sıkıntı. intihar etmeye meyillenmiştim iyice. dilan dedim bu boku
beraber temizleyecez o zaman dedim. öyle zaten dedi. bi hoca var dedim. herşeyi
anlattı senide istedi dedim. gitmem ben hocaya deyince dellendim. kalktım ayağa
bi tokat daha indirdim suratına tıpış tıpış dedim hatta şimdi dedim. aradım
hocayı müsait misiniz dedim. evet buyrun gelin dedi. tuttum kolundan sürükleye
sürükleye götürdüm hocanın evine. girdik içeri. ikimizide oturttu yan yana.
dilanı önüne oturttu. ellerini yanaklarına koydu. gözlerini kapattı. anlat dedi
dilana. herşeyi en baştan anlattı. yine bende ki gibi 5 dk boyunca ellerini
tuttu. sessizce oturduk. gözlerini açtığında siz naptınız nasıl bi belaya
bulaşmışsınız öyle. kanınıza susamışlar. dilan neden muratı bu işin içine
soktun. ? neden cinleri aptal yerine koymaya çalıştın. iyice sinirlenmişler.
çocuklarını öldürdünüz nasıl öldürdünüz yakarak mı diye sordu. dilan evet dedi.
dilan sana da bi muska yazıcam murat seninki duruyo demi dedi. hocam kaybettim
dedim. akşam olanları anlatın dedi. dilan anlattı hepsini. hocam bi daha bu tür
şeyler yapmayın kendinizi öldürtecek misiniz dedi. odadan çıktı kağıtlar
mürekkep ve bi kalem getirdi. tekrar ikimizede muska yazdı. yaşamak istiyosanız
bunları takın ve hergün yanıma gelin. bu işi nasıl çözeceğimizi konuşalım dedi.
sağolun hocam Allah razı olsun dedim. iyice dine yönelmiştim. dilanda kıytırık
bi sağolun demekle yetindi. ve çıktık yarın yine gelecektik. dilan evin yedek
anahtarını verdi bişey olursa benim evde kal gece gir içeri uyuyo olurum diye.
gitti evine o. bende kaldım yine tek başıma sik gibi. muskamı taktım boynuma
evin yolunu tuttum. gittim açtım kapıyı. bu sefer olağandışı bişey yoktu.
mutfak aşağıdaydı sadece. oturma odasında tv yi açtım. otururken uyuyakalmışım
rahat geçmişti o gece benim için. muftağa günler sonra ilk kez adım atmıştım.
muska beni koruyordu gerçekten. salam vardı doğradım onları yedim. birazda
kaşar peynirle geçiştirdim saat 10 gibiydi. dilanı aradım ses seda yoktu. bi
sigara yaktım tekrar aradım yine ses seda yoktu. hocaya gidecektik bi piçlik
yapıpta beni ekemezdi. evine gittim zile bastım dakikalarca açan yoktu. sonra
en son çare anahtarı çıkarıp açtım kapıyı. içeride bi koku vardı leş kokusu
gibi. ama değişik böyle bi koku kimyasal kokusu gibi. dilanın odasından
geliyodu. kapı kapalıydı. tıklattım. ses seda gelmedi. kapıyı açtığımda bağırdım
çığlık attım dizlerimin önüne çöktüm yere yığıldım gördüğüm manzara beni
boğacak gibiydi. dilan kendini asmıştı. ağlamaya başladım. dili dışına
çıkmıştı. saçlar başlar birbirine girmişti. muskasına baktım yoktu boynunda
hiçbiyerde. elinde bi not vardı. altıma sıça sıça ağlayarak elinden aldım.
okudum. kağıtta aynen şöyle yazıyodu. sıra sende... altıma etmek üzereydim.
kağıdı alıp yakıp yok ettim sonra polisleri aradım geldiler eve soruşturma
başlattılar beni sorguya çektiler. arkadaşımdı eve geldiğimde o halde gördüm
ikimiz yaşıyoduk falan dedim hiçbişeyden haberi yoktu adamların. ahmetle enes aradı.
dilan intihar mı etti lan dedi. evet orospu çocukları bunun için mi aradınız
günler sonra deyip suratlarına kapattım. hüngür hüngür hıçkırarak ağlıyordum.
yapayalnızdım ölümümü bekliyordum karakolda. karakolda ifade verdikten sonra
bıraktılar beni. boynumda muskamdan başka hiçbişey kalmamıştı. tam kapıdan
çıkarken bi kadın geldi. üzerime doğru yürüdü. çantasından bi bıçak çıkarıp
bana doğru koşmaya başlamıştı. ben o an refleksle kolundan tuttum polisler
hemen müdahale ettiler kadına. üzerime çullanmıştı bi anda. bağırıyordu senin
yüzünden senin yüzünden diye. kızımı verin banaaa senin yüzünden diye. dilanın
annesiydi. beni öldürmeye çalışıyordu. beni nereden tanıyordu ? neden beni
öldürmeye çalışıyordu ? benim yüzümden mi ? sen onu beni suçsuz yere bu pisliğin
içine sokan orospu kızına sor dedim suratına. polisler ne pisliği deyince
anlatmaya başladım herşeyi polislere. adamlar ne yapacaklarını bilemediler.
serbestsin gidebilirsin dediler. anneside serbestti tabii. akşam olmuştu. ne
yapacağımı bilmiyordum. muskama baktım tekrardan boynumda mı diye yerindeydi.
hocayı aradım. anlattım dilanın intihar ettiğini annesinin beni öldürmeye
çalıştığını. şuan şehir dışındayım acil bi iş çıktı yarın evde olacağım yarın
gel dedi bana. tamam deyip kapattım. çaresizliğin ne demek olduğunu öğrenmiştim
o an. eve gitmeye karar verdim. artık sabrımın sonundaydım ne olacaksa olsun
istiyordum. muskamı çıkarıp onları bekleyecektim. enesi aradım böyle böyle
bişey yapıcam yanımda olur musunuz hayır dedi kesinlikle olmaz. yüzüme kapattı
telefonu. adamlığınızı sikeyim sizin dedim. bastım gittim eve. girdim içeriye.
içerisi bi folloş olmuştu. tüm ışıklar açık tüm odaların kapısı kapalı tüm
musluklar açık tüm penceler açık. gittim tek tek kapattım hepsini. odama girdim
kapıyı kilitledim. muskayı çıkardım boynumdan. çalışma masasının üstüne koydum
halıyı kaldırdım. ışıkları söndürüp gece lambasını yaktım. diz üstü çöktüm
odanın ortasına. sinirden ve korkudan ağlamaya başlamıştım. konuştum
buradasınız biliyorum. ne istiyosunuz benden ulan diye bağırıyorum. bi an
ensemde bi soğukluk hissettim. tam arkamdaydı. kafamı çevirmeye çalıştım
çeviremedim. içimde ki cinler hareket etmeye başladı vücudumda. beynime doğru
yükselmeye başladı ikiside. kaburgalarım çatlayacaktı yere düştüm kıvranıyordum.
vücudumu kaybediyordum. ele geçiriyordu vücudumu. ses tonum değişmişti.
hiçbirşey yapamıyordum. yere yüz üstü uzandım. ellerim göğsümün üzerinde
inliyordum acıdan. konuşmaya başladı. ben sadece duyabiliyorum ve
görebiliyorum. diğer tüm vücudum ondaydı. kalktım. kalkan ben değildim oydu.
kapıyı açtı. banyoya gitti. aynanın karşısına geçti. tipimi görünce şok oldum
aynı şeytani bakışlar bende de vardı. aynanın karşısında konuşmaya başlamıştı.
ses tonu bana ait değildi. dedikleri aynen şunları. bu aynadaki gördüğün sen
misin yoksa ben miyim ? ne kadar gerçeksin bu dünyada ? sen benimsin. bana
aitsin. senin çocuğunda bana ait olacak. çocuğumuz olacak. konuşan bendim ama
oydu işte. hiçbirşey yapamıyordum. seni öldürecez. çocuğu aldıktan sonra sen
bittin. sen ölüsün. çocuğumuzun yerine senin çocuğun. tüm aileni öldürecez. sen
artık bi ölüsün. sen gerizekalısın. aynen böyle diyordum. içimden neden ben
diye bağırmaya başladım. sesimi duyurmak istiyordum ve beni duyuyordu. neden mi
sen ? çünkü dilan gerizekalısı seni bize verdi. sen bizimsin. insanlar bizi
aptal zannediyo. kim aptal bilmiyorlar. bizim alemimizle iletişime hiç
girmemelilerdi. bunu yapmamalılardı. bu hatayı yapmalarını dört gözle
bekliyorduk. affetmeyiz. affetmeyiiz. bize aitsin sen artık anla diyordu.
gözlerimde nefret vardı sanki. nefretle bakıyordum aynaya bu ben değildim.
şeklim şemalim değişmişti. konuşmaya devam ediyordu. senin bedeninle
istediğimizi yapabiliriz. şuan seni öldürebiliriz anlıyor musun ? herşey çıkar
ilişkisi. sen bize istediğimizi verene kadar sen bizimsin. beni öldüreceklerini
biliyordum ama çocuk neyin nesiydi ? muskanı takma bi daha. affetmeyiz. yapma
bunu bi daha dedi. sonra beynimden bişey kopup aşağılara indi tekrar beni
inleterek. yere çullanmıştım. başıma ağrı girmişti. gözümü açtığımda karanlığın
içinde banyodaydım altıma sıçıyordum korkudan koşarak odama girip muskamı
taktım bi daha çıkarmaya hiç ama hiç niyetim yoktu. kim kimi öldürecekti
bakalım. sonra oturma odasına gittim. tv masasının altında ki kazınmış şeylerin
fotosunu çektim. hocayı aradım. cevap gelmedi. ne yapacağımı bilmediğim o
anlarda annem aradı. gecenin bi vakti aramazdı hiç uzunda zaman olmuştu. oğlum
nasılsın dedi. sesi titrekti biraz. iyiyim anne dedim belli etmeden hayırdır
dedim. oğlum baban çok hastalandı dedi. hayırdır anne nesi var dedim.
bilmiyorum oğlum doktora götürdük bi ses seda çıkmadı doktorlar vücüdunda bi
sıkıntı bulmadı ne yemek yiyo ne bişey içiyo. çok kötüledi tüm gün yatakta
tavanı izliyo arada bi konuşuyo bişeyler oluyo oğlum babana dedi. anne dedim
ben yarın oraya geliyorum sakın bişey yapmayın bi hoca felan çağırmayın dedim.
tamam dedi. balıkesirdeydi ailem. bursa yakın diye üniyi oraya yazmıştım.
ertesi gün balıkesire geçtim. bi köyde yaşıyorlardıı kendi hallerinde babamın
köyünde. babam emekli polis annem emekli öğretmendi. köy hayatı istemişlerdi
sessiz sakin diyerekten. köyde öyle hayvancılığın yapıldığı bi yer değildi.
çiftçilik yapan üç beş aile vardı gerisi köy hayatı işte. köye geçtim. kapıyı
çaldım annem açtı. oğlum hoşgeldin dedi. sarıldı sıkı sıkı bana bende sarıldım
günler sonra anne sıcaklığı beni ilk defa mutlu huzurlu hissettirmişti. sonra
yatak odasına geçtim hemen babam yataktaydı. bana baktı şöyle bi hayırdır dedi.
baba seni görmeye geldim dedim. hoşgeldin dedi elini öptüm oturdum yanına. baba
nasılsın gibi saçma bi soru sormak istemiyorum sana sorular sorduğumda bana
dürüstçe cevaplar vermeni istiyorum dedim. annemle bakıştılar. hemen sordum. ne
zamandır böylesin. 3 gündür dedi. 3 gündür içinde sıkıntı var mı giderek artan
dedim evet dedi. annemle bakıştılar yine. içinde hareket eden bişeyler
hissediyo musun seni rahatsız eden birşeyler var mı dedim yok ama rüyalarımda
garip şeyler görüyorum. sürekli salıncakta sallanan ve ölen bi çocuk görüyorum.
ölürken bana bakıyo. hiçbişey yapamıyorum. gözlerinden kan geliyo bana elini
uzatıyo o an sıçrıyorum. sürekli aynı rüyaları görüyorum diyo. dinleyince
cinlerin babama da musallat olduğundan emin oldum. ölen çocuklarının intikamını
alacaktı ailemden ve benden. ama buna izin veremezdim bi an önce bi çare bulmam
lazımdı yaşadıklarımı aileme anlatsam mı anlatmasam mı diye düşünürken dedem
geldi. kapıyı çaldı. namazında niyazında hoş bi adamdı babamın babası. dedemin
elini öptüm hoşgeldin evladım dedi. boynumdaki muskayı farkettim hayırdır bu ne
dedi. sonra annem gömleğimi araladı baktı hakketten ne bu oğlum dedi. dede
dedim yutkunarak hayırdır oğlum noldu dedi. aileme de anlatmanın zamanı
gelmeliydi babama neler olduğunu bilmesi lazımdı herkesin hakkıydı eninde
sonunda öğreneceklerdi. 1 saat kadar anlattım yaşadığım herşeyi harfi harfine
tek kelime etmediler 1 saat boyunca. annem gözlerimin içine bakıyordu anlamsız
anlamsız babam ben anlattıkça doğrulmuştu yatağın içinde herkes şok geçiriyordu
evin içinde. bi an dedem euzu besmele çekmeye başladı sesli sesli. ya rahim ya
gaffar diye diye bi hal oldu adam. baba dedim yarın bursaya gidiyoruz sen ben
annem. hocayla halledicez bunu dedim. tamam dedi soğukça. anlattıklarım sanki
beni onlardan 1 adım uzaklaştırmıştı. dedem gel bakiyim yanıma dedi. gittim
yanıma oturdum. sesli şekilde arapça bişeyler okumaya başladı. dua mıydı ya da
başka bişey miydi bilmiyorum. içimde bişeyler hareket etmeye başlayınca yere
yapıştım yine acıdan. dedem sustu gözlerini dört açtı bana baktı annem oğlum
diye çığlık attı yere yanıma geldi noldu bişeyin var mı felan diye naptın baba
diye bağırdı dedeme dedem sustu beni izledi sadece kalktım sonra. ağlamaya
başladım dolmuştum artık. sabrım kalmamıştı anneme sarıldım bi yarım saat kadar
ağladım. babam ayağa kalktı. lavaboya gitti sessiz sakince. dedem oğlum dediğin
hocaya acilen gitmeniz lazım şimdi çıkın hadi dedi. anneme baktım anne dedim.
tamam oğlum dedi baba dedim böyle böyle tamam dedi. üzerlerini giydiler
bavulları hazırladılar. o sırada hocayı aradım. hocam dedim böyle böyle olaylar
oldu. kusura bakma dün cevap veremedim meşguldüm buyrun gelin hemen gecikmeden
dedi. arabayı bana verdi. yanıma oturdu. bursaya doğru yola çıktık. dedem
gelmedi. yolda tek kelime konuşmadılar. saat akşama doğruydu vardık hocanın
evine. kapıyı çaldık hoşgeldiniz dedi. hoşbulduk hocam dedim ailemle tanıştılar
babam neler olduğunu anlattı. hocam bak oğlum dedi. efendim dedim. size
musallat olan kabileyi buldum dedi. ben ağzım açık dinliyorum. elime bi kağıt
verdi. bunu sen vereceksin dedi. kime dedim. aç oku dedi. nece bu dedim
ibranice dedi. adreste bilmediğim bi yer yazıyodu. yarın saat tam öğle
ezanından sonra orada ol karşında askeri birlikler olacak birinci değil ikinci
birlik geçerken oradaki generale vereceksin dedi. tamam hocam dedim. babama da
bi muska yazdı. içimden düşünüyordum ne genareli ne birliği amk ne oluyo dedim.
neyse bizim eve gittik. ev herzamanki haliydi. bizimle oyun oynuyorlardı sanki.
anne dedim. kapılar çarpabilir gece musluklar açılabilir lambalar yanıp
sönebilir aldırma tamam mı dedim babamla ikisi birbirlerine anlamsızca
baktılar. mutfağa geçti buranın hali ne böyle dedi. dedim anne boşver.
yerleştiriyim şunları dedi anne yerleştirme geri inecekler deyince suratıma
baktı gene ilginç ilginç olmaz olmaz yerleştircem dedi tamam yardım ediyim
dedim babama oturma odasında tv yi açıp kumandayı eline verip mutfağa geçtim
yerleştirdik hepsini tekrardan. saat 11 gibiydi. bitti. acıktık dedi. tamam
anne dedim aşağıda bi dürümcü var oradan bişeyler getiriyim dedim dolapta herşey
bozulmuştu yenmeyince. tamam dedi. babam harçlığın var mı dedi var baba sağol
dedim çıktım. et şiş dürüm yaptırdım 5 tane. iki tane fazladan yerlerse diye. 5
ayran alıp çıktım bi yarım saat kadar sürdü eve girdim oturma odasında ikiside
sapsarı kesilmişti noldu anne dedim. oğlum mutfaktan sesler geldi tabak sesleri
gidemedim dedi. mutfağa girdim. yine herşey aşağıdaydı. anne dedim. geldi
yanıma mutfağı görünce bi titrediğini hissettim babamda geldi. adam tepki
vermiyordu. altına mı sıçtın baba da diyemiyordum. anne hadi dedim geç içeriye.
yediler içtiler. annem çok kötü olmuştu korkudan kadının beti benzi atmıştı. bi
an kendime küfrettim annemi babamı da aptallığım yüzünden bulaştırdım en
başından hocayla bu işi halletseydim hep dilana takılmasaydım diye. yattık
uyuduk sonra. sabah oldu abdest aldım. saat 12 gibi çıktım evden babamla annem
evde bekleyeceklerdi beni. aldım arabayı tarif ettiği araziye gittim şehir
dışında dümdüz bi araziydi tam birde varmıştım indim arabadan baktım etrafıma
birlik mirlik yok. derken askerleri gördüm hemen solumda geliyorlardı 30-40 mt
önümden geçiyolardu biri bile bana dönüp bakmadı ikinci birliğe baktım arkadan
geliyorlardı.
• •
• • • PART 3 • • • • •
En
başlarında genarele benzeyen bi adam vardı hocanın tarif ettiği bu olmalıydı.
yanına koşarak gittim efendim bakar mısınız dedim elimdeki kağıdı verdim. aldı
elimden. okudu bi kaç saniye sonra arkasına baktı. bu adama ve ailesine
musallat olan kim dedi çıksın ortaya. arkadan bi er çıkıp ben ve kabilem dedi.
neden diye sordu. çocuğumu öldürdüler dedi. bana baktı generale benzeyen. bir
cin topluluğunun içine sürüklemişti hoca beni. aklımı sikeyim orada askeri
birlik ne arasın. bana baktı baktı baktı. bu çocuğun senin ölümünle alakası yok
diye bağırdı. bana musallat olan kabilenin başıda büyü yaptılar o beden artık
bizim diye bağırdı. general gözlerime bakara çıkın yukarı dedi. avradını
sikeyim. omurgam kırılacaktı bayıldım resmen. dişi olan çıktı lisana. o ele
geçirdi beni. kolumdan tutup kabile başkanının olduğu yere sürükledi. aldı
onuda. karşı karşıya getirdi bizi. bu senin karın mı dedi evet karısıyım diye
cevap verdim. karını al bu bedenden. kardeşini de dedi. yoksa ikisini de
öldürürüm dedi. ben sadece izliyor ve duyuyordum. kabile reisinin diğer kardeşi
de çıktı aradan. yanımıza geldi. suratları köpek suratına dönüştü sanki.
generale şeytani bakışlar atıp ibranice bağırmaya başladılar birbirlerine.
hocanın beni yolladığı cin müslümandı. ve büyüye büyüden musallat olan cinlere
karşıydı. diğerlerinden güçlüydü ama ikiye karşı şansı yok gibiydi. ikiside
ifritti. benimki de ifritti. neden insan kılığındaydılar peki ? hep derlerdi
cinleririn ayakları ters olur. öyle birşey yoktu. izledim baktım hissettim. ses
tonları değişti iyice. kalınlaştı kulağı sağır edecek şekilde birbirlerine
bağırıyorlardı. tüm birlikler durmuştu. ve karşıya bakıyorlardı bize bakan 1
tane cin yoktu. general arapçaya dönerek avazı çıktığı kadar birşeyler
söylemeye başladı. 4 bir yandan generaller geliyordu. bi anda hızlandılar 3
saniyede yanımızdalardı. gördüklerim izlediklerim karşısında hayretler
içindeyim. cinlere inanmayan ben bedenimde bi cinin beni ele geçirmesiyle bi
cin kavgası izliyordum. generaller iki ifritin etrafını sardılar. şeytani
bakışlarını diğerlerinede atmaya başladılar. o sırada mektubu verdiğim general
bize döndü. arapça bağırdı suratıma. altıma sıçmıştım sanırım hissediyordum.
ağlıyordum içten içe bende ona arapça birşeyle söylüyordum. beni boynumdan
tutup yere fırlattı 3 metre kadar uzağa. kemiklerimin kırıldığını hissettim
sanki. diğer iki ifrit bağırmayla ağlama arasında bi ses çıkarıyordu. hiçbirşey
yapamazlardı. üzerime yürüdü ben yerdeyken. eğildi. arapça aslan gibi
kükreyerek birşeyler okuyup göğüs kafesimi sağ eliyle sıkmaya başladı eli
büyüdü resmen. kemiklerimi kırıyorcasına bağırmaya başladım. arapça birşeyler
okurken gözlerinin döndüğünü gördüm. gözü tıpkı bi kertenkele gözüne büründü
yüzündeki nefret ağzından akan salyalarla içimdeki cinleri boğuyordu.
ağlamaktan bağırmaktan sesim kısıldı gözlerim kızardı 5 dk boyunca içimdekiler
debelendi. sonra bıraktı ayağa kalktı boğazımdan kanla karışık siyah bi sıvı ve
içinden benim baksır parçam çıktı. elimle çekip aldım boğazımın içinden.
öldüler dedi bana. iki ifrit ortadan kaybolmuştu. diğer genrallerde karşıya
bakıyordu. içlerinden biri bile bana bize bakmıyordu. ağzımdan kan gelmeye
devam etti toprağa türkürdüm. ağlıyordum korkudan. bacaklarım açılıp
kapanıyordu korkudan titremekten. sonra bana bağırarak git burdaaaaan deyip
suratıma tokat attı. beyler size yemin ederim çenem kulağıma kaydı ellerimle
çekip düzelttim hemen. koşa koşa arabaya gittim. geriye dönüp baktığımda ise hiçkimse
yoktu. Arabaya atladım direk. torpidodan peçeteleri ağzımın içine tıkadım.
ağzımdan çıkan baksır parçasınıda peçetelerin içine sokup evin yolunu tuttum
saat iki buçuğa geliyodu eve vardığımda kapıyı çaldım babam açtı. ağzımın
yüzünü kan içinde olduğunu görünce adam afalladı hayırdır lan bu haline ne toz
baş içindesin her yerin yırtılmış. naptın oğlum sen ? oturdum direk. anlattım
olanları. annem ağlamaya başladı beddua etmeye başladı bu belayı başımıza
sürenlere. şimdi işin en sıçılan tarafına gelmiştim. içimdeki cinler kabile
reisinin karısı ve kardeşiydi. ölümünü gördüler. ne olacaktı şimdi ? evi
başımıza yıkacaklarından korkuyordum ama yapamazlardı muskalarımız vardı.
annemin yoktu. o sırada hoca aradı hemen çabuk gelin dedi. baba dedim hoca
çağırıyo acele yürü kalk dedim alel acele çıktı. neden bu kadar acele çağırdı
acaba bizi diye meraklanıyordum. içimde ki endişe de git gide artıyordu. kapıyı
çaldık. hoca açtık gelin dedi. oturma odasına girdik. benim mektubu verdiğim
genarali içeride ayakta dikilip dik dik bakarken görünce korkudan bi adım geri
attım görür görmez. hoca korkma gel dedi. çekine çekine girdim. babam anladı
onun anlattığım cin olduğunu garibim annem hala çakmamıştı. generale adını
sordum. kavsüm dedi. adı kavsüm bi müslüman cin. çok zamandır yaşıyo ve
müslüman cin topluluklarında bilinen üst düzey bi cin ve karışık dinlere menzup
cinlerin içinde barışı sağlamakla yükümlüymüş. hocaya anlatmış. hocayla arkadaş
gibiydiler. annem koltuğa yapıştı korkudan kadın yere bakıyordu. babamda öyle.
hocam şimdi ne olacak dedim. kavsüm bana bak dedi. yüzüne baktım. gözleri yine
kertenkele gözüne dönüp bana çok kötü bi belanın içindesin dedi. anneme babama
baktım bizi duymuyorlardı. farketmiyorlardı ikimizin konuştuğunu hocaya ve
kavsüme bakıyorlardı. sanırım onu normal oturuyor olarak görüyorlardı. yüzü
insandan değişip iğrenç bi görünüm almaya başlayınca kafamı yere eğdim.
korkudan görmek istemedim. devam etti konuşmaya. karısıyla kardeşini öldürdük.
ikisininde öfkeleri çok fazla. ne yapacabileceklerini bilsen şuan ölmek için
yalvarırırsın bana dedi. ağlamaya başladım. anneme baktım seslendim anne dedim
ne duyan var ne gören. seni duyup göremezler dedi. bana bak diye bağırdı.
baktım yüzüne. tarifi imkansız iğrenç birşeydi. korkudan titrediğimi görsede
aldırmıyordu. ne yapmam lazım dedim. hoca sana ve ailene birer yüzük verecek
onları hep takılı tutacaksınız parmaklarınızda. çıkardığınız bir an da yakalarlarsa
sülalenizi ortadan kaldıracaklar dedi. hıçkırarak ağlıyordum. sonra göz
yaşlarımı silip tekrar yüzümü kaldıracakken annem sen ağlıyor muydun oğlum
dedi. kavsüme baktım insan kılığında başka tarafa bakıyordu anne yok bişey
dedim. görmemişleri duymamışlardı aramızdaki konuşmayı. kavsüm ayağa kalktı
hocaya selamünaleyküm deyip odadan çıktı gitti. hoca bana döndü. diğer iki
ifrit sülalenizin peşine düşecek eğer sizi alırlarsa. bu artık iki tarafın kan
davasına dönüştü ya siz ya onlar. sülalerini toplayacaklardır bunun intikdıbını
sizden ve sülalenizden çıkaracaklar alın şu yüzükleri dedi ve o sırada siyah
deri çantasından arapça işlemeli gümüş yüzükleri uzattı. bunları bir an bile
çıkarmayacaksınız dedi. annemede bi muska yazdı o arada. hocam ne yapmalıyız dedim.
kavsüm kabileyi toplayıp aralarında bu meseleyi konuşacaklar. nasıl
halledeceklerini bi yolunu bulacaklar bundan sonrası beni aşıyo hadi gidin
buradan ve size gelin diyene kadar da gelmeyin dedi. apar topar çıktık evden.
annem ben ve babam büyük bi boşluğun içindeydik. infazını bekleyen birer mahkum
gibiydik. okul hayatım bitmiş gibi bişeydi. hiç kimse arayıp sormuyordu. bu
bela aileme sıçramıştı. şimdi annem baban hariç sülale tehlikedeydi. tek
umudumuz kavsümdü. ne zaman haber gelecek ne olacak ne bitecek bilmiyorduk bi
lokantaya girip bişeyler yedik boş boş kimse tek kelime konuşmuyordu. herkes
boş boş havaya bakıyordu. yüzükler olmasa kemiklerimizi tuzla buz edeceklerdi.
hissediyorduk varlıklarını belli ediyorlardı kaç tanelerse artık. kavsüme de düşman
bi kitle oluştu. ne kadar da üst düzey bi cin olsa ailesini öldürmüştü. o hem
kendini hemde bizim kıçımızı kurtaracaktı. ama nasıl ? yemeği yedik çıktık
geçtim direksiyona eve giderken o kadar dalmışım ki bi kaç defa kaza tehlikesi
geçirdik. eve geçtik. oturduk. gittim oturma odasına yatak döşek getirdim
oturma odasına o sırada banyonun kapısına içeriden bişey yumrukla vurup
inliyordu. korkudan giblemiyordum. her yerimizdelerdi. odaya gittim. anne baba
dedim sakın ha sakın muskalarınız yüzükleriniz ne olursa olsun çıkmasın. evin
içindeler dedim. ikiside yutkundu. beti benizleri atıktı zaten iyice
sarardılar. yatakları kurdum. gümbürtünün içinde uyumuşuz sabah ezanına yakın
zil çaldı. kapıyı açtım. bi anda titredim. kavsüm gelmişti yanında iki cinle. odaya
getirdim annemle babam yataklardan fırlayıp kollarıyla birbirlerine sarılıp
oturdular korkudan anne baba korkmayın dedim. selamünaleyküm dedi. aleykümselam
dedik hep beraber. kavsüm oturdu kanepenin birine tek başına diğer ikisine
kapıyı işaret etti oraya gittiler. ikisi arapça bağırarak birşeyler okumaya
başladılar. sürekli okuyorlardı birşeyler. kavsüm bize döndü. bi savaş olacak
dedi. ne savaşı dedim. onlar kendi sülalerini topladılar yaklaşık 50 kişiler.
hepsi hristiyan. bizden de yaklaşık 40 müslüman var. hristiyanlarla müslümanlar
hep birbirinden nefret eder bu alemde. birbirlerini öldürmek için salya
akıtırlar. gerekli şartlar oluştuğu an yok ederler birbirlerini. ama normal
halde dinlerde serbestlik var. müslüman cin sayısı gün geçtikçe düşüyo. artık
çok az kaldı bizlerden. kıyamet yaklaşıyo. şuan evin içinde 10 kişi sizin
kemiklerinizi ufalamak için hazır bekliyorlar. muska ve yüzükler sizi koruyor.
sakın çıkarmayın. şuan bi savaş hazırlığı var her an çıkabilir. sanıyorum bugün
yatsı ezanından sonra başlar. bizde çok güçlü cinler karşıda çok güçlü ifritler
var. kazanmamız gerekiyo. hepimiz tehlikedeyiz. zira bu ifritler bir kez gözüne
kestirdimi sizi öldürmeden rahat etmezler. saplantılılar. ya biz ya onlar.
sizde her an herşeye hazırlıklı olun. eğer biz kaybedersek sizi o yüzükler
koruyamayabilir çok güçlüler çünkü dedi. babama anneme baktım. dua edin Allaha
dedi. şuan bi günah işliyoruz. sizin aleminizle bizim hiç görüşmememiz lazım.
bu iş bittikten sonra hocaylada işi bırakacam. ki o da canlı çıkarsa dedi. ben
titremeye başladım. hoca o yüzden bi daha gelmeyin demişti. tam o sırada kapı
onünde duran cinlerden biri arkasına dönüp arapça birşeyler bağırdı. hocayı
öldürdüler dedi. gözlerim doldu umudum artık yok denecek kadar azdı. nasıl
öldürürler o kendini evini koruyordu dedim. inanasım gelmiyordu. tehdit
etmişler kızını öldürmekle. o da az önce apartman bahçesinde boğazına bıçak
saplanmış halde bulunmuş dedi. iş gittikçe garipleşiyo ve çıkmaza giriyordu.
sanki iletişimde bulunduğum herşey tek tek ölecekmiş gibi hissediyordum. kafamı
eğip ağlamaya başlamıştım korkudan. annem ve babam yere bakıyordu korkudan.
yüzüne bakmak istemiyorlardı kavsümün. başımı ellerimin arasına bi süre koydum.
peki şimdi ne olacak dedim cevap gelmedi. kafamı kaldırdığımda sesin kesilmiş
olduğunu anladım gitmişlerdi. annemle babam kafalarını kaldırınca irkildiler bi
anda yok olduklarını görünce. sabah ezanı okunurken sesler kesildi içeriden.
iniltiler ağlama sesleri uğultular arttı. bi süre sonra onlarda kesildi. annem
ben babam dipdibe birbirimize sarılarak uyuya kalmışız. uyandığımda saat 10 küsürdü sanırım. babamla annemi uyandırdım
boyunları tutulmuş uykusuzluktan ve korkudan gözleri kızarmıştı. ses seda yoktu
evin içinde hadi yere geçin dedim en içe annem yanına babam bende babamın
yanına geçtim bi iki üç saat kadar da o şekilde uyumuştuk. uyandığımızda bi
simit evine gittik. herkes sırayla lavobaya girdi eller yüzler yıkandı. duş
almayalı kaç gün olmuştu hatırlamıyorum. resmen sürgün hayatı yaşıyorduk. hoca
da gitmişti. tek çare kavsüm. bir cine güvenmek zorunda kaldık. çok çaresizdik.
bize yardım edenler gidiyordu. bu nasıl bir kin ve nefretti böylesine. hergün
tok karnına dilana sövüyordum. resmen cehenneme çevirdi dünyamızı. akşama kadar
dolandık durduk eve giresimiz yoktu. üçümüzünde hayattan 1 gram zevk aldığı
yoktu üstüne intiharın eşiğine geldik ailecek. akşam ezanı okunup hava
kararmaya başlayınca mecbur bişeyler yiyip eve gelmek zorunda kaldık. eve
geldiğimizde ahmetin kapı eşiğinde titreyerek ağladığını gördüm yanına gittim.
ne oldu olm dedim. kanka dedi he dedim. kitabım kalmış onu alacaktım dedi eee
dedim eve girdim bizim odaya girdiğimde odanın ortasında tamamen siyah bişey
oturuyordu dedi. çocuk altına işemek üzereydi. sen gerizekalı mısın bana niye
haber vermiyosun dedim. ne oldu olm bu eve sana dedi ne oluyo olm dedi
apartmanda bağırıyo. komşular çıkacak sus defol git buradan canına mı susadım
dedim. çocuk titrek bi sesle tamam dedi
ağlarayarak bacakları 5 metre ayrık koşarak indi gitti. gelde gir eve şimdi.
soktum anahtarı girdim lambalar açıktı. hiçbişey yoktu görünürde. içimden dedim
ulan girmesek mi göz göre göre ateşe atıyoruz kendimizi dedim kapıyı çektim
çıktım tekrar anne baba girmeyelim dedim. onlarda korkmuştu tamam napalım
dediler bi otele gidelim pahalı olmayan ortalama bi otele dedim tamam dediler.
çıktık apartmandan. Çarşı yakınlarında öyle bi yer vardı. Saat dokuz gibiydi
akşam. Aile odası adı altında üç yataklı bi oda aldık. Bi duşu vardı. Bavul
arabadaydı hiç çıkarmamıştık. Herkes duş aldı muskaları bi poşete sardık
ıslanmasın diye. Kaç gün sonra rahat bi his oluşmuştu. Kapı çaldı tv izlerken.
Kim o dedik delik yoktu kapıda. Tekrar çaldı açtım kapıyı. Kavsümün
yanındakilerden biri geldi. Arapça bişeyler okudu odayı karış karış gezerek.
Sonra bize baktı. Şuan savaştalar iftritler çok öfkeli ve güçlüler dedi. O an
ölümün bizim için kaçınılmaz olduğunu hissettim dünyanın öbür ucuna da gitsek
bizi öldüreceklerdi sonrada sülalemizi. Sonra cin pencereye doğru ilerledi
aşağıya baktı. Bana gel dedi gittim aşağı bak ne görüyosun dedi. Hiçbişey yoktu
sadece park halindeki araçlar ve boş bi yol dedim. Hayır onlardan bazıları
senin için buradalar şuan bizi izliyolar dedi kafamdan kaynar sular döküldü
aşağıya. Kavsümden haber yok mu dedim titrek bi sesle. Allahın izniyle
kazanacaklar dedi. Allah yardım edecektir inşAllah dedi. inşAllah dedim bende o
sırada köpek havlama sesleri geldi. Sokağa iki tane iri yarı siyah sevimsiz
köpek geldi bize bakıp havlamaya başladılar. Cin aşağı gözünü dikti ve arapça
bişeyler söylemeye başladı ben korkudan geri adımlarla annemin babamın yanına
oturdum. Bana baktı pencereden yanımıza bi saniyede geldi ışınlandı sanki.
Burada kalın ve sakın odadan dışarı adım atmayın dedi tamam dedik. Kapıya çıktı
açtı kapattı ve gitti. Annem ağlamaya başladı yavruuum nolaaacak dedi sarıldı
boynuma bende sarıldım annem dedim ağladık ikimizde. Pgibolojimiz alt üst
olmuştu. Ki annem felsefe öğretmeniydi. Kadın hayatının dersini almıştı felsefe
mi kaldı aq. Otur otur otur dakikalar oldu saat saatler oldu dakika 4 saat
olmuştu tek kelime konuşmadan etrafa bakarak geçirdik oturduğumuz yerde. Kapıyı
tıklattılar iki gibi kavsüm geldi. Girdi içeriye. Cin olmasına rağmen ondan
korkmamaya başladım nedense alışmıştım. Sülalerinden geriye sadece 5 kişi kaldı.
Kabileden diğer kardeşte öldü. Babaları ve akrabaları kaldı tek bizden ben ve
üç kişi kaldık dedi. Ne olacak peki dedim. Anlaşma istediler artık onlarda
anladı kan dökülerek bi yere varılmayacağını. Anlaşma ne dedim. Senden bi çocuk
istiyolar dedi. Çocuk mu ama nasıl olur bi cinden nasıl çocuğum olur dedim olur
dedi. Dişi cini içine alacaksın ve onu hamile bırakacaksın dedi. Kendime
gelememiştim. Herşeyi bi çocuk mu tatlıya bağlayacaktı yani? bir dişi cin ve
çocuk ? karşı tarafa bi çocuk verecektim yani. kavsüme sordum ne zaman olacak
başka yolu yok mu onlardan kurtulmanın dedim. güvenmek zorundasın sende bende.
karısını ve kardeşini öldürdüm senin bedeninde. tehlikeliler çok öfkeliler hele
sonra olanlardan sonra gibisinden konuştu. babam yanıma geldi. elini omzuma
koydu. bizi kurtar deyip ağlamaya başladı koca adam. o an yemin ederim
anlamıştım anneminde babamında pgibolojisinin çöktüğünü korkudan altına
sıçtıklarını. gözleri başka hiçbişey görmüyordu. kavsüme kabile liderinin adını
sordum. sahül dedi. sahüldü beni salyası akarak öldürmeye çalışan ifritin adı.
nedense ilk defa o an sormak gelmişti artık. sahül şuan dışarıda dedi kavsüm.
nerede dedim. kapıda seni bekliyor. kapıya çevirdim gözümü korkarak. göremezsin
göstermiyorlar kendilerini dedi. kaç kişiler dedim. iki dedi. ne yapacaklar
bana dedim. bi adres vericem oraya gideceksin ve bi cinle çiftleşeceksin orada
olacaklar. bizde orada olucaz her ihtimale karşı. ve çok güçlü imanı kuvvetli Allah
dostu olma yolunda çok ilerlemiş bi adamı vericem yanına. kavsüm dedim bana
baktı dik dik. madem adam Allah olma yolunda neden cinlerle konuşuyo ? onun
varlığımdan haberi yoktu. ben buldum. rüyasına girerek durumu anlattım. yardım
etmek istedi dedi. bu iş bitene kadar Allah rızası için seni koruyacak hatta
sahülü öldürmemize yardım edebilir dedi fısıldayarak. insanımsı hareketlere
başvuruyordu. içimden acaba şuana kadar el sıkışıp tanıştığım kaç kişi insandı?
kavsüm dedim. bu hoca haklayamaz mı bunları peki ben illa çocuk mu vericem
onlara dedim. gözlerime baktı. yüzü iğrençleşmeye başladı. sanırım kimse
konuştuğumuzu anlamayacaktı yine. yüzüme bak dedi. kafamı kaldırdım. sakın bu
anlaşmayı bozmaya çalışma hayatta kalmak istiyorsan kalırsın bu anlaşmayı
bozarsan ama ölene kadar peşini bırakmazlar. o yüzden anlaşmayı yerine getir
dişi cin hamile kalsın ve uygun bi anda hamlemizi yapıp öldürelim. eğer
anlaşmayı yapmadan öldürmeye çalışırsan bir daha kesinlikle böyle bi şans
geçmez elimize. yüzü o kadar iğrençti ki. anlatılamaz bişey. katrandı sanki
suratı. korkuyordum. gittiler mi dedim. hayır sen gelene kadar gitmeyecekler
içeri giremezler dedi. bi dişi cinle birliktelik olayı aklıma geldikçe midem
bulanıyordu. o olayı yaşamamak için herşeyi deniyordum. peki büyüyü bozmaya
çalışsak dedim. bozulamaz. cinler büyüyü yapanı öldürdükleri için artık bu iş
sadece senin ölümünle sonuçlanacak. ancak öyle bozulur büyü. hoca nerede şuan
dedim. geliyor yolda dedi. sahülün haberi var mı bundan dedim. henüz yok.
olsada bişey yapamaz. kimsesiz kendini rabbine adamış biri. emin ol ne yaptığını
biliyordur. sahül hoşlanmazsa peki bundan ? mecbur. güveneceksin ama
tedbirinide alacaksın. o da bunun farkında. o da alacaktır kendince tedbirler.
derken hoca girdi içeriye. kavsüme baktı direk kapının önündekiler mi dedi
kavsüm evet diye cevap vermişti. hoca yaşlı bi amcaydı. uzun beyazlamış sakalı
eski püskü bi ceketi oldukça mütevazi bi amcaydı sanırım 65 yaşını geçmişti 70 e dayamıştı. yanıma
yaklaştı. abdestin var mı evladım dedi. var hocam dedim. tamam dedi sonra döndü
kapıya doğru gitti. arapça bişeyler okumaya başladı boşluğa doğru. kavsüm hocam
dedi. rahatsız olmuştu. kavsüm gözden kayboldu bir anda. bağırmaya başladı.
bağıra bağıra sureler bişeyler okuyo. alttan otel sahibi geldi hayırdır
kardeşim ne oluyo burada siz iyi misiniz dedi. kusura bakmayın özürdileriz
rahatsız ettik dedim. hoca da kapıyı kapattı suratına adamın. içeri girdi.
babam annem ağzı açık olanları izliyor. hoca gidiyoruz dedi. nereye hocam
dedik. bu işi halletmeye. benden pek hoşlanmadılar. gözlerinde ki nefret çok büyük.
alev alev yanıyorlar. şeytanın çocuğu bunlar dedi. hazırlandık atladık arabaya.
hoca yanıma bindi. nereye hocam dedik. bi adres söyledi gittim. yüzüklerinizi
çıkarmayın size bu yüzükleri hangi hoca verdiyse Allah ondan razı olsun yoksa
işiniz zordu. hele sen evladım. seni diri diri yakacaklar dedi. cevap vermedim.
bi apartmana geldik. oldukça pis bi yerdi. her yerde hayvan pislikleri insan
atıkları. çöplük gibi bi yerdi. bina çok eski ve kimse yoktu içinde. eski bi
apartmandı yani beyler. dikkatli olun dedi. indik arabadan. oldukça ürkütücü
bir yerdi. sokağın köşesinde simsiyah bi köpek vardı. bize doğru yaklaştı.
durduk. önümüzde durdu dik dik baktı bize. altıma sıçacaktım. hoca köpeğe
yaklaştı arapça bişeyler okudu. köpek geri adımlarla kaçtı karanlığa apartmanın
içine girdi. el feneri vardı arabada onu aldım. aynanız var mı dedi. baba dedim
arabada ayna var mı. yok oğlum ne ara ayna dedi. adam haklıydı ayna ne arasın
arabada. tamam sorun yok içinizden ayetel kürsü felak ve nas ı sürekli okuyun.
ben bilmiyordum ayetel kürsü. felak ve nas surelerini tekrar ederek hocayı
takip ediyorduk. içeride acayip keskin ağır bi koku vardı. duvarların rengi
siyahtı. hoca buradalar 3 kişiler dedi. iyice korkmuştum. hocam ne olacak
dedim. muskanı ve yüzüğünü çıkar elime ver dedi. çıkardığım anda kemiklerimi
kıracaklarını biliyordum. kavsüm bu yüzden hocadan yardım istedi. o yanımda
olduğu sürece beni kandırıp öldüremeyeceklerdi. çıkarıp eline verdim. kavsüm
gel dedi hoca. el fenerini sağa çevirdi kavsüm karanlığın ortasında dikilmiş
bizi izliyor. bi sıçradım korkudan. sureti insan sureti değildi. tarif edilemez
bi suretteydi. sanki simsiyah derisi etleri simsiyahtı. her an kaybolacakmış
gibi sanki gerçek değilmiş gibi. gözlerinin içinde alev vardı. vücudunun insan
vücuduyla alakası yoktu. annem ve babam sesli okumaya başladılar felak ve nası.
susun dedi kavsüm. okumayın bu vakitten sonra dedi. hocayla arapça konuşmaya
devam ettiler. hoca bana döndü. biz gidiyoruz dışarıda olacağız. korkma tamam
mı dedi. el fenerini bana çevirmişti. yüzüme tutuyordu. sakın korkma dedi.
sonra etrafa tekrar el feneri tuttu. kavsüm gitmişti yerinde değildi. dişi cin
seni bekliyo tam karşındaki duvarda dedi. işi bitince çıkacak içinden. biz
dışarıda olacağız. esirgeyen ve başığlayan Allahın adıyla. deyip elimi sıktı
avucunun arasına aldı. annem ve babam ağlamaya başladılar. hoca sakinleştirdi
korkmayın geçecek Allah yanımızda felan filan. yavaşça çıktılar. sanırım
yuvalarının bizim alemimizde ki karşılığı olan yerdeydim. onlar ilerledikçe
ışık kaybolmaya başladı. dizlerimin önüne çöküp ağlıyordum korkudan. kalbim
yuvasından fırlayacak gibi çarpıyordu. tir titriyordum. ter akıyordu alnımdan.
öyle bi ağır kokusu vardı ki o bile içime korku salıyordu. sonra ağzımın
açıldığını hissettim. bişey elleriyle dokunup ağzımı açıyordu. kaya gibi sert
eller. karanlığın ortasında kördüm ve bana ne oluyordu kim ne yapıyordu haberim
yoktu. dudaklarım uyuştu. arapça sesler geliyordu döt bi yandan. öylesine kalın
sesler di ki sanki aslanlar kükrüyordu etrafımda. boğazımdan aşağıya bişey
akmaya başladı çığlık atmaya başladım. göğüs kafesim kırılıyordu sanki acıdan
bağırıyordum. kollarımın iki yana açıldığını hissettim. tüm bedenime
yayılıyordu. ve sırt üstü yattım. beni yere çekti. sonra tüm vücüdumun
uyuştuğunu hissettim. neredeyse hiçbişey hissetmiyordum. gözlerimi kapadığımda
bambaşka bi yerdeydim. bulutların olmadığı loş bi gezegendi sanki. her yerin
alev gibi sıcak olduğu bir yer. taşların üzerinde kendimi çıplak uzanırken
bulmuştum. üzerimde oldukça çekici bi bayan vardı. kendini bana düzdürüyordu.
ama yüzü taş gibi sertti. sadece yapması gerekeni yapmıyormuşçasına. simysiyah
saçları ve gözleriyle sanki bana ihtiyacı varmışçasına gidip geliyordu şeyimin
üzerinde. ve gerçekmişçesine zevk alıyordum bundan. ve boşaldığımı hissetmedim
kalktı üzerimden. uzun süre beni izledi dik dik yüzü duvar gibi. hiçbir mimik
yok. bir an acıyla gözlerimi açtım tekrardan. bişey yakıyordu sanki içimi
kırıyordu kemiklerimi tekrardan. ağzım açıldı kusacaktım sanki yüz üstü dönüp
öksürdüm ciğerlerim kopacaktı sanki. bi beş dakika kadar yerde yattım
karanlığın içinde artık ölmek istiyordum. ne yapacaklarsa yapsınlar kendimi
teslim etmiştim. o sırada dışarıdan bi ses duyuldu. sabah ezanı okunmaya
başladı. içimde bi ferahlama oldu alnımın üzerindeki tüm şeyler gitmişti. o an
hemen hareketlendim. elimle şeyimi kontrol ettim. ıslaktı biraz ama hiçbi yerde
meni yoktu. korkudan ağlayarak baba anne diye bağırdım. süründüm yerde
bacaklarım kırılmıştı sanki. güneş hafiften doğuyordu sanki. sesimi duymuş
olacaklar ki el feneriyle koşarak geldi babam önden oğlum dedi. bacakları
titriyordu korkudan görüyordum. eliyle tuttu kolumdan kaldırdı yerden seke seke
gittim dışarıya hocayla annem bekliyordu annem sarıldı hemen 3 saat oldu dedi.
3 saat mi dedim ? nereye üç saat olmuştu. korkudan sana bişey oldu diye
ağlamaktan bi hal oldum iyi misin dedi. ben behlülün çaktığı bihterin intihar
ettiği sahnede ki gibiydim. ne olmuştu amk neresi burası modundaydım. hoca
hemen gidelim buradan dedi. hocam bu iş bitti mi artık dedim. şeytan yalan
söyler. doğru söylemez. her zaman yalan söyler çünkü şeytandır o. güvenme. emin
ol seni hala öldürmek istiyorlar. eve gidecektik. bizim ahmetlerle kaldığımız
evden bahsediyorum. hoca hemen duş al abdest al şu yüzükle muskanı geri tak
dedi. tamam dedim apartmanın girişinde hoca durun dedi. hoca önce çantasından
birşeyler çıkardı. evin giriş kapısına a4 kağıda yazılmış arapça bi metin astı.
kapıyı açtı. yüksek sesle yine arapça birşeyler okumaya başladı. sonra konuşur
gibi bağırdı. defolun buradan ! çantasında tahta üzerine işlenmiş küçük küçük
ayetler çıkarıp astı yatacağımız odaya. bu odaya tillahı olsun giremezdi yani.
sonra oturdu. hocam dedim. efendim evladım dedi. neden bi çocuk istiyorlar
benden bu tüm olanlara ne alakası var benden bi çocuk istemelerinin ? karısı
öldü kardeşleri öldü benden bir çocuk neden istediler ve elde ettiler çok saçma
değil mi ne yatıyor bunun altında. Hoca gözlerini kapadı.
•
• • • • PART 4 • • • • •
İçinden
birşeyler okuyup bana döndü bak yavrum dedi. senin eski kız arkadaşın elif var
ya. işte o kız hayatta. ve tüm bunların altında o kız var. elif. elif kafayı
felan yiyip şehir dışına kaçmadı. elifin onlardan bi çocuğu var. bi dişi çocuk.
Tüm bunların asıl nedeni cinlere o dişi cinle evlendirilebilecek yarı insan
yarı cin bi erkek çocuğuydu. onu da senden elde etmekti. ama işler birbirine
girdi. elif denen kız o kabileyi yönlendiren kişi. üzerimize salan oydu. dilanı
öldürten oydu. seni öldürmek isteyen en başında oydu. ve çok güçlü ifritleri
büyüyle kendine bağlamayı bi şekilde başarmış. çok güçlü kara büyü bunlar.
dünya üzerinde bu büyüleri bilen kişi sayısı 1000 i geçmez. eliflte bunlardan
biri. ve bu büyüler çözülmez. tek çare ölüm. ya o taraf ya bu taraf. iki
taraftan biri ölmek zorundadır. Vay bu büyüyü yapanın haline ! Allahın gazabı
karşısında ne yapacaklar acaba deyip hafiften iç çekti. Yani hocam dedim.
elifte dahil herkesin ölmesi gerek o taraftan. onun çocuğu benim çocuğumda
dahil... hocam dedim. elif nasıl ölecek biz mi öldüreceğiz dedim ? bana baktı
şöyle. tövbe tövbe dedi içinden. hayır dedi. kabile başı hala hayatta. o elifi
bi kaşık su da boğar elinden gelse ama kontrol ediliyor. büyü bozulmaz. bu
kontrolü ancak bi cin ortadan kaldırabilir. kavsüm yapacak bunu konuştuk biz
bunu öncelerden. yatsı ezanından sonra büyüyü bi süreliğine kaldırıp kabile
başını yani sahülü elifin üstüne salıp onu öldürtecek. elif ölmeye mahkum kimse
kurtaramaz onu ama sizin şansınız var. o da sahül, sahülün kabilesinin geri
kalanları sülalesinin geri kalanları elifin çocuğu ve senin çocuğun. eli sahüle
ve sülalesine dokunan herkes ölmek zorunda. sonradan intikam almak isteyen
akrabaları olursa diyerek. hocam elif öldükten sonra sahül nasıl kalkacak
ortadan. sen öldüreceksin onu dedi. yutkundum. hocam dedim nasıl ben
öldüreceğim ? sen öldüreceksin zamanı gelecek hepsinin. ama önce elifin ortadan
kalkması gerekiyor. bu gece olacak o. kavsüm içeri giremez. beni bekliyor
dışarıda olacağım size de birşeyler getiriyim yiyecek sonra evime giderim yatsı
ezanından sonra görüşürüz bu odadan çıkacak lavabo ihtiyacı olan varsa ben
koridordayken halletsin. bu odadan çıkmayacaksınız yatsı ezanına kadar. epey
vardı ezana 14 saat kadardı sanırım. herkes teker teker lavaboya gitti geldi.
hoca çıktı kapıdan. bi yarım saat kadar sonra su yiyecek getirdi bizi idare
edecek kadar. Allaha emanet olun deyip çıkıp gitti. birşeyler atıştırıp su
içtik birazda. sonra uyuduk kanepelerde. uyurken bir çok kez uyandık. tüm evi
birbirine katıyorlardı. bizim enesle ahmetin benim yattığım odayı yıktılar
resmen duyuyorduk sesleri. altıma sıçıyordum ama bi yandan da bu odaya
giremeyeceklerini bilmek bana az da olsa cesaret veriyordu. annem babam
kanepeyi açıp yanyana geçtiler sonradan. korka korka uyumaya devam ettik.
gözümü açtığımda saat öğle 1.30 civarıydı. kalktım koltuktan biraz su içtim
annem babam çoktan uyanmışlardı. boş boş tavana bakıyorlardı. konuşmuyorlardı.
nasılsınız dedim. sence deyip sen nasılsın dedi annem. iyiyim dedim. bu gece
çoğu şey çözülecek hazır mısın dedi bana. anne dua edin dedim gözlerim doldu
kalktı yanıma geldi. sarıldı bana o da ağlamaya başlamıştı. sıkı sıkı sarıyordu
kollarına beni. kurban olurum seni verene geçicek hepsi bitanem deyip ağlamaya
devam etti. babam tepki vermiyordu adam sanki şoklanmıştı amk. tek bi mimik
yoktu yüzünde. sadece tavanı izliyordu. o sırada içeriden köpek havlaması
sesleri gelince herif sıçradı yerinden bi anda. korkma baba gece hırlıyorlardı
şimdi havlıyorlar korkma dedim. ezanın okunmasına 7 8 saat kalmıştı. kalktım tv
açtım izledik biraz. o sırada kalan ekmek aralarını yedik. biraz su içmiştik.
sigara yakacaktım yakamıyordum. içimdeki korku yatsı ezanına yaklaştıkça
artıyordu. derken telefonum çaldı. hocaydı. nasılsınız dedi. hocam iyiyizde evi
başımıza yıkacaklardı geceleyin. tuvalete felan çıkamıyoruz dedim. tamam ben
birkaç saate geliyorum anahtar vermiştiniz nasılsa girerim ben sakın çıkmayın
dedi. tamam hocam Allah razı olsun dedim kapattı sonra. dediği gibi de oldu bi
kaç saat sonra kapı açıldı. arapça bağırmalar falan. kapıyı açtı girdi içeri
kapattı tekrar ellerinde yiyecek birşeyler vardı yine. ilk önce tuvalete girin
çıkın isterseniz dedi. açtı kapıyı tekrar çıktık korkmayın gittiler dedi.
herkes çıktı gitti rahatladık. sonra oturduk kavsümle konuştum. bu gece elif
öldükten sonra senin sıran sahülü öldüreceksin. sana nasıl öldüreceğini
anlatacağım dedi. hocam peki ya diğerleri dedim. onları kavsüm halledecek dedi.
hocam emin misiniz dedim. gülümsedi. korkma Allahın izniyle hiçbirşey olmayacak
dedi. tamam dedim ne diyim başka amk. aşağıda arabamda aynalar var onları
getiriyim mumlarla birlikte dedi. 3 ayna getirdi 100x60 gibi boyutlarda. mumlar
getirdi. büyü yattığınız odada yapılmıştı demi dedi evet dedim. tv masasının
altındaki elifin asılı olduğu simgeleri çakmakla tütsüleyip yaktı. elime bi
kağıt verdi. odana bu aynaları koyacağız. önlerinede mumları dizip
bekleyeceksin onu dedi. evdeki tüm korumaları kaldıracağım. annen baban ve ben
bu odada olacağız sen o odada olacaksın. Tek olacaksın. Elindeki dua yı
ezberle. yakarak öldüreceksin her hamlenden önce o duayı sesli bi şekilde
okuyup aynada görünen sahüle tükürüp çakmağınla tükürüğünü yakacaksın dedi.
hocam o sırada sahül armut mu toplayacak ? elbette hayır. sana dokunamayacak.
elif öldükten sonra sahülü kontrol eden kişi kavsüm olacak. elifi sahüle
öldürtecek. sahülünde beklediği buydu zaten. ama kavsümden haberi olmayacağı
için sorun yok. kavsüm onun tüm fonksiyonlarını kontrol edecek o da odada
olacak. ve sende o şekilde öldüreceksin dedi. korkudan altıma sıçıyordum. peki
diğerleri ne olacak sahülle olanlar ? onların haberi olmayacak bu olanlardan.
sahül öldüğü anda anlayacaklar ama iş işten geçmiş olacak. kavsümün yanında
olanlar onları öldürecek. zaten üç dört kişiler. elifin çocuğu peki dedim ?
elif ölünce o da ölecek. sahül onu da öldürecek. peki ya benim çocuğum ?
kavsümünküler alacak onuda. plan mükemmeldi. Allahtan tek istediğim bu olayın
tıkır tıkır işlemeseydi. planı kafamda defalarca hayal ettim en ufak kaçırmış
olabileceğimiz bi nokta olmamalıydı. yatsı ezanına kadar elimdeki duayı
ezberledim. saat akşam 9 civarıydı. hoca bana döndü ve elif öldü dedi.
yutkundum tüm vücuduma titreme girdi kusacak gibiydim. midem bulanmaya
başlamıştı. nasıl ölmüş dedim. yatağında boğmuş sahül. kavsüm dışarıda
korumadan dolayı giremiyorlar. şimdi kaldırıyorum. sahülle birlikteler. beyler
yatsı ezanı vaktine kadar odada herşeyi hazırlamıştı hoca. odaya geç hadi
ışıkları söndür ve mumları yak. aynaların önüne otur ve kafanı eğ. önüne bak.
onları hissettiğin anda kafanı kaldır ve aynaya bak sahülü göreceksin. duayı
oku sahülün yansımasına tükür ve oradaki çakmakla yak. odayı yıkacak gibi
bağıracaktır yıkmaya çalışacaktır korkma o anları sadece sen yaşayacaksın sen
göreceksin. dediği gibi odaya gittim. kalbim yerinden fırlayacak gibiydi. nefes
almakta zorlanıyordum sanki oksijen kalmamıştı. korkudan kusacaktım artık.
ölmek istedim bi an. kapıyı açtım ışığı yaktım. aynaya mumlara baktım. mumları
yaktım. ışığı söndürdüm. sonra aynaların önüne dizlerimin önüne oturdum ve
kafamı eğdim. içimden bi genirme gibi bişey geldi. kusacak gibi ağzım açılıp
ses çıkıyordu gırtlağım yırtılacaktı sanki. tam arkamdaydı ikiside. kafamı
kaldırmaya korkuyordum. ağzım açık sanki birşey kopuyordu içimden. bağırmaya
başlamıştı. göz kapaklarımı açtım önce. kafamı yavaşça kaldırdım aynaya doğru.
gördüğüm şey içinde hayretlere kapıldım. vücudunun insan vücüduyla alakası
olmayan karalar içinde gözleri alevler içinde yanan ağzından salyalar aka aka
beni öldürmeye çalışan ama gücü yetmeyen o ifrit arkamdaydı. kavsüm yoktu
ortalarda. sanırım görüş açımda değildi.
iğrençti. ellerim titriyordu. hocanın verdiği duayı sesli bi şekilde
okumaya başladım. odayı yıkacaktı başıma. bağırışları kulak zarımı yırtacaktı.
o kadar kalın bi ses olamaz. ayı ulamasına benziyordu. ben korkuyla karışık ne
olursa olsun artık ruh haliyle bağırarak okudum duayı aynaya sahülün yüzüne
tükürdüm. ellerim titreye titreye çaktım çakmağı aynaya. tükürük yandı. sahülün
inlemeyle ağlamayla karışık bağırışları devam ediyordu bu işlemi en az 5 kez
yapmam gerekiyodu öldürebilmem için sahülün gözlerinde nefret vardı. ateş gibi
yanan o gözler artık bi kora dönmüştü kin ve nefretten. kavsüm olmasa 1
kemiğimi bulamazlardı benim. tekrar bağırarak okumaya başladım. kavsüm direniyordu.
odada rüzgar esiyordu sanki mumlar sönecekti. tekrar tükürdüm. göğsüne yaktım
aynada. yine bi bağırış inleme. bağırarak arapça birşeyler söylüyordu. korkudan
ağlamaya başlamıştım tam o an odanın kapısı açıldı hoca bağırarak arapça
birşeyler okudu. sahülde kavsümde ortadan kayboldu. ışıkları yaktı. sahülün
kabile öğrendi durumu kavsümü öldürecekler kalk çabuk odaya geç dedi. altıma
sıçacaktım koşarken bacaklarımın titremesinden koridorda düştüm sürüne sürüne
gittim odaya kitlenmişti vücüdum hoca hemen duaları okudu evin her yanına.
odaya geldi. Allah bize yardım etsin oğlum dedi. ağlıyordum hocam neler oluyor?
Oğlum sahülden kalan o üç dört ifrit neler döndüğünü anlamış elifin öldüğünden
haberleri olmuş anlamışlar yani kavsümü öldürecekler dedi. Tir tir titriyordum
hocam dedim ne öldürmesi nereye öldürüyorlar nasıl olacak bu iş. Odaya
girdiğimde sahül ağır yaralıydı ölmek üzereydi. Kavsüm onu öldürmüştür. Çok
yaralıydı çünkü. Kavsüm nasıl kurtulacak acaba onu düşünüyorum Allahım yardım
et bize deyip kıbleye doğru ellerini açtı. Namaz kılmaya başladı bende oturdum
bi kenara annemle babam çıt çıkarmıyolardı. Sahül öldü diyelim. Şimdi ne olacak
? Kavsüme ne olacak ? Bi insandan görmediğim iyiliği bi cinden görmüştüm. Benim
için çok önemliydi kavsüm ona güveniyordum. insanlardan çok hemde. Kafamda bu
sorular varken aradan bi on dakika geçti hoca kalktı namazdan suskun suskun
doğruca pencereye yöneldi aşağı baktı kavsüm orada beni çağırıyo gelicem
bekleyin çıkmayın odadan dedi ve gitti. Ben baktım pencereden bişey göremedim.
Hocayıda göremedim kapıdan çıktığını falan. Artık hiç bişey düşünemiyodum. Bi
saat kadar sonra hoca geldi eve tekrar. kavsüm sahülü öldürmüş o an
gittiklerinde geriye kalan 4 ifrit sahüle saldırmışlar. kaçmış. benden yardım
istiyo dedi. napabilirsin hocam çocuğum peki ? öldürmüş mü ? dedim. hayır hala
ellerinde çocuğun onunda ölmesi gerek bu işin son bulması için dedi. kavsüm
için napabilirsin hocam dedim ? onu koruyamam evin içinde yaptığım şeyler onu
da buradan uzak tutuyo ifrit olsun olmasın sonuçta o da bi cin. hocam yardım
için başka müslüman cinler bulamaz mısınız dedim ? öyle yapmayı düşünüyorum
birkaç tanıdığım var müslüman cinlerle iletişim halinde bulunan bu tür musallat
vakalarını çözmek için. eğer o cinler kabul ederlerse kavsümün safına
geçireceğim. şimdi oraya gidip geleceğim görüşmek için kavsümle. siz oturun
evde. en fazla üç dört saat sürer gelince görüşürüz bunları dedi. hocam
gelirken yiyecek içecek birşeylerde getirir misin dedim tamam dedi. hoca gitti.
pencereden aşağı baktım. kavsümü general elbisesiyle bana bakarken gördüm.
havaya pencereye bakıyomuş göz göze geldiğimiz an irktim biraz. hoca indi
aşağıya. sonra yan yana sokakta yürürken kayboldular karanlığın içinde. annemle
babam bana bakıyordu. iyi misin dediler. iyiyim anne baba siz nasılsınız dedim.
sonunda konuşmuşlardı dillerini yuttular diye düşünmeye başlamıştım. annemle
babam acıktık dedi. anne baba sırası mı dedim. napıyım evladım saatlerdir
bişeyler yemedik. acaba gitsek dışarıda bişeyler mi yesek dediler. anne olmaz
çıkmamız lazım buradan dedim. babam ben alırım gelirim siz oturun dedi. baba
yüzüğünle muskan yanında mı dedim. oğlum yüzüğü otelde unutmuştum masanın
üzerinde duştan sonra. muskayıda dedi. baba dedim yok hayır olmaz kesinlikle
gidemezsin bu evden çıktığın an seni alırlar dedim. hayır oğlum olmaz bişey
ayet-ül kürsü okuya okuya gider gelirim güven bana dedi. baba saçmalama dedim.
korkma sen dedi. annemde itiraz etti. bizimkileri veremezdik herkese özeldi.
babam olmaz bak annende acıkmış. baba ben gidiyim bırak benimkiler hala var.
olmaz seni asla çıkarmam bu evden kanına susadılar senin dedi. iyi baba dedim.
bak sakın bi an bırakma felak nas ayet-el kürsi yi. tamam deyip ceketini alıp
çıktı evden beslemeyle. pencereden bakıyordum aşağıya. iyiydi sorun yoktu o da
kayboldu karanlığın içinde. oturduk annemin koluna sarıldım biraz. başımı
yasladım omzuna ağladım biraz. yarım saat olmuştu ses seda yoktu babamda.
nerede bu adam diye meraklanmaya başlamıştım pencereye uzattım kafamı baktım
aşağıda dikilmiş bizim eve bakıyo pencereye eliyle gel işareti yaptı bana.
korktum bişey mi oldu acaba diye annemde korktu gitme oğlum içine girdiler
bence o yüzden giremiyo bence. gitme dedi. anne olur mu o babam dedim kadın
ağlamaya başladı. elinde yemek poşetleri vardı. giydim ceketimi indim aşağıya.
gözlerinden yaşlar akıyordu. dış bahçe kapısının önünde dikiliyodu. içine
girdiklerinden emindim. korkuyordum titriyordum. ama ağlıyordu. sanki gözleri
gelme diyor gibiydi. gitseydim onu öldürebilirlerdi. babamdı o benim. felak nası
okuyarak çıktım dışarı. insan bedeninde oldukları için beni öldürebilirlerdi.
ama babamıda öldürebilirlerdi. dikildim önünde baba dedim. efendim dedi. sonra
arkama baktı bi an. dilanın annesi bıçakla üzerime geliyordu. bi an sıçradım.
nereden çıktı bu kadın amk ? kolundan tuttum. öyle kuvvetliydi ki bıçağı her an
saplayabilirdi. onunla boğuşurken babam arapça konuşup üzerime gelmeye başladı.
kadının kuvvetinden yere çöktüm bıçağı boğazıma saplamasına ramak kalmıştı
annem koşarak çıktı imdaaaaat diye bağırdı herkes pencerelerden kafayı uzattı
bölge esnafı üzerimize koşmaya başladı. babam annemi yumruklamaya başladı. yere
yatırıp boğazına sarıldı kadının. iki üç abi geldi ikisi üzerimdeki dilanın
annesini çektiler üstümden. birisi babamı dövmeye başladı. babama vurdukça
babamdan komodo ejderinin av esnasında çıkardığı sesler çıkıyordu salyaları
falan akıyodu. gözlerinin akı görünüyordu. ardından üç beş kişi daha geldi
babamı dört kişi zor tutuyordu. adam o yaşta o kadar gücü nereden buluyordu.
arapça gözlerime bakarak bağıyordu. dilanın annesi de arapça bağıyordu bana.
bıçağı bi kenara fırtlamışları. annemin yanına kalktım iyi misin dedim
ağlıyordu hüngür hüngür. abi dedim bırakmayın polis felan aramayın durumu
kısaca özet geçtim sağolsunlar bırakmadılar sokağın ortasında hocayı beklemeye
başladık. neyse beyle bakın en son nereyi anlatmıştım babamın annemi sokak
ortasında yumruklamasını. dilanın annesinin üzerime çullanmasını. neyse hoca
geldi özet geçiyorum bu arada. olm bakın müslüman olanlar dua etsin lan Allah
rızası için çok fena dertliyiz. hoca babamın içindeki cinleri boğdu önce. sonra
dilanın içindeki cinleri boğdu. ardından bizi eve soktu. hocam dedim ne olacak.
kavsüm nerede ne oluyo. kavsüm şimdi gitti bu işi bitirmeye babanla o kadının
içindekileride öldürdük. geriye bi senin çocuk bi de bi cin daha kaldı
dayanamaz kavsüm almaya gidiyor onu da dedi. hocam dedim sahülün öldüğüne emin
misiniz. kavsüm öldürdüğünü söyledi gerisini sormadım dedi. peki dedik aradan
iki gün geçti kavsüm geldi. bize bu işi hallettiğini kabileden kimsenin
kalmadığını ve güvende olduğumuzu söyledi. muskalarınızla yüzüklerinizi
saklayın dedi ne olur ne olmaz. biz artık korkumuz azalmıştı iyi hissetmeye
başlamıştık cidden. annem ve ben muskalarla yüzükleri sakladık babamınkiler kayıptı
zaten. balıkesire gittik. babamla annemin yanında bi on gün kadar kaldım ve
sonra çocukluk arkadaşım olan sevgi neferinin yanına geldim. olay bundan
ibaret. kavsümle görüştürdüm arada sırada ziyarete geliyordu. herşey çok
iyiydi. annemle babamın yanında kaldığım 10 gün hiçbişey olmamıştı. buraya
geldim sevgi neferinin yanına bir hafta kadar hiçbişey yoktu son dört beş
gündür yine bi taklar olduğunu hissettik. annemi aradım böyle böyle var mı
bişeyler evde dedim. evet dedi. anne muskanı yüzüğünü tak dolaş dedim. bende
takmıştım. sevgi neferinin tuvalette köpek görmesi. evdeki kapıların açılıp
vurulması herşey artık yine bi taklar döndüğünün habercisiydi ki dün babasının
vefat haberini alınca yıkıldı çocuk. içim kıyıldı resmen beyler nasıl bir
illettir bu böyle. büyü yapanında yaptıranında anasını zütünden gibeyim yatacak
yeriniz yok sizin huur çocukları. masum insanları öldürtüyorsunuz taktan bi
hayatın içine sürüklüyorsunuz intihara kadar zütürüyorsunuz adamı. biz 4 gündür
çok kötü şeyler yaşadık muratla. eğer olurda birgün aydınlığa kavuşursak neler
olduğunu anlatıcam beyler ara ara neler
yaptığımızı ne olacağını anlatıcam ben şuan telefondan yazıyorum evlerinin
kapısının önünde sandalyede oturuyorum
birazda sigara çekiyorum. bana muska yazılacak. yani anlayacağınız sahül
ölmemiş beyler. ya kavsümde bi zütlük var ya da sahül hortladı bilmiyorum ne
oluyo. nolur çok dua edin Allah rızası için diyorum ulan. görüşürüz beyler
napalım kusura bakmayın. murata seste çıkaramıyorum çocukluk arkadaşım
yediğimiz içtiğimiz aynı gitti hep canım o benim. Her neyse. Allah'a
emanetsiniz beyler.