Şeytan
İle Cinin Farkları
Cin ve
şeytanlar; saf ateşten, yani, dumansız ateş alevinden ve havadan yaratılmış
ruhani varlıklardır. Ama cinde hava şeytanda ateş fazladır. Cinler de melekler
gibi görünmeyen gizli varlıklar olup çeşitli suret ve şekle girmeye ve zor
işler başarmaya muktedir, fakat cins ve mahiyet bakımından meleklerden ayrı
yaratıklardır. Cinler arasında da insanlar gibi evlenme vardır. Onlar da
Allah'a iman ve ibadetle mükelleftirler. Bazıları isyankar olup kafir, bazıları
da itaatli mümindirler. Ancak şeytanların hepsi isyankar ve kâfirdirler. Sırf
şer işleyen, insanları yoldan çıkarmakla meşgul olan varlıklardır. Şeytanların
mü`mini ve itaatlisi yoktur. Cinler, Allah`ın izni ve hükmü olmadan hiç kimseye
ne iyilik ne de kötülük yapabilirler. Cinler gaybı bilmez, Allah`ın
peygamberlerine bildirdiği İlahi vahye muttali olamazlar. Cinler, insanın
doğrudan beynine, aklına, düşünce sistemine nüfuz edebilir, o bölgeleri tesir
altına alabilir. (Korku, endişe, ürperti, hayal kurma gibi olaylarda olduğu
gibi) Şeytanlar ise farklıdır, o yaratılış gereği kalbe ve inanç merkezine
nüfuz eder. Kalbin yanında bulunan lümme-i şeytaniye denilen yerde, devamlı
surette insana vesvese verir, onu ifsad etmeye çalışır. Şeytan, en büyük düşman
olduğu halde, gerektiğinde cinleri, gerektiğinde habis ruhları, gerektiğinde
ise insî şeytanları kullanarak, kötülüklerini bunlar vasıtasıyla sergileyerek
varlığını insanlara unutturmaya çalışır. Bu gaflet hâlinden kurtulmak için,
insanın inancı kuvvetli, düşünce ufku berrak, temiz kalbli, hizmet şuurundaki
insanlarla münasebetinin çok olması, hakikat derslerinin yapıldığı sohbetlere
sık sık gitmesi ve dünyayı bir misafirhane olarak görmesi gerekir. Cinler
insandan evvel yeryüzünün idare ve tedbirini görmekle vazifelendirilmişlerdir;
ancak yeryüzünde çok kötülük yaptıkları, fesad çıkardıkları için, sonunda bu
görevden azledilmişlerdir. Yerlerine, insanoğlu tayin edilmiş, yeryüzünün sahipliği
makamına getirilmiştir. Kur'ana göre İslam peygamberi Muhammed bin Abdullah,
insanlara olduğu gibi cinlere de elçi olarak gönderilmiş, tebliğ vazifesini
cinler arasında da yerine getirmiştir. Kur`an-ı Kerim`de Cin suresinde bu
husus, açık bir şekilde beyan buyurulmuştur.